Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı, meclis üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Meclis Başkanı Süleyman Özer’in açılış konuşmasıyla başlayan mecliste sektörel konuların yanı sıra, kent ve ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulunuldu.

Oda çalışmaları hakkında bilgi veren ATSO Başkanı Davut Çetin, konuşmasının başında iklim değişikliğine vurgu yaptı. Davut Çetin, “Bugün öncelikle küresel iklim grevi haftasını anmak istiyorum. Dünyanın her yerinde çocuklar, gençler meydanlarda iklim değişikliğiyle mücadeleye destek veriyor.

Greta Thunberg 16 yaşında Finlandiyalı öğrenci, iklim değişikliği konusunda Cuma eylemleri başlattı, hatta Amerika’ya gidip Beyaz Saray önünde protesto gösterisi yaptı ve bu hareket dünyaya yayıldı. İklim konusu Birleşmiş Milletler’in Genel Kurulu gündemine alındı.

Ben daha önceki konuşmalarımda bu dönem çevre ve iklim değişikliği konusunda da çalışmalar yapacağımızı söylemiştim. Geçtiğimiz Cuma günü Kaleiçi sergimiz açıldı. Önümüzdeki Cuma günü de Antalya Kültür Sanat sergilerimizin açılışını yapacağız. Bütün bu sergilerimiz, ayrıca belgesel film ve sinema programları da çevre temalıdır. Önümüzdeki aylarda da iklim değişikliğinin ekonomiye ve sektörlerimize etkisi üzerinde duracağız” dedi.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanları ile yaptığı toplantıya da değinen Davut Çetin, “Son dönemde siyasetimizde bir olumlu gelişme Sayın Cumhurbaşkanı’nın büyükşehir belediye başkanları toplantısı oldu. Yerel seçimlerdeki gerginliğin ne kadar anlamsız olduğunu herkesin görmüş olmasını temenni ediyorum. Siyasetin görevi sevgi ve saygıyla toplumu birleştirmek olmalıdır. Türkiye’nin ekonomik ve yerel sorunları, siyasetten bilimsel, teknik çözümler, stratejiler beklemektedir. Önümüzdeki aydan itibaren bu yönde bir gelişme olmasını diliyoruz” ifadesini kullandı.

TÜRK-ARAP TİCARET ODALARI BİRLİĞİ TOPLANTISI

Oda olarak yoğun bir ayı geride bıraktıklarını anlatan Davut Çetin konuşmasında şunları kaydetti;

“Bu ay önemli bir etkinliğimiz Türk-Arap Ticaret Odaları Birliği toplantısıydı. Odalar Birliğimiz bu önemli toplantıyı Antalya’da yaptı. Rifat Hisarcıklıoğlu başkanımızın önemli bir hizmeti uluslararası alanda Türk özel sektörünü başarıyla temsil etmesidir. Odalar ve Borsalar Birliğimiz bu tür uluslararası organizasyonlarla ticaret diplomasisi yapmaktır. Siyasi ilişkilerimizin çok iyi olmadığı bazı ülkelerle ilişkilerimiz ticaret diplomasisi sayesinde devam etmektedir.

Mısır, Ürdün, Irak, Katar, Cezayir, Körfez Ülkelerinden Ticaret ve Sanayi Odaları Birliklerinin Başkanları bu vesileyle Odamıza geldiler. Arap ülkeleri Türkiye’nin ihracatında, müteahhitlik hizmetlerinde, turizmde, konut satışlarımızda önemli bir pay almaktadırlar. Bu nedenle odamızda yaptığımız toplantıda bu ülkelerle ilişkileri güçlendirmeyi konuştuk. Biz zaten URGE gruplarımızda bazı ülkeleri hedef almıştık, bu çalışmaları yoğunlaştıracağız. Turizmde Antalya Arap ülkeleri için çok çekici olmayabilir, fakat Isparta, Burdur, Korkuteli, Elmalı gibi bölgelerimizde turizmde de ortak adımlar atılabilir.

SOKAKTA ŞENLİK VAR

Bildiğiniz gibi, bu ay bir başka önemli etkinliğimiz kent merkezinde düzenlediğimiz şenlik oldu. Kent merkezimizde sosyal ve kültürel hayatı canlı tutmak, günlük hayatı eğlenceli hale getirmek turizm ve ticaret için gereklidir. Bu konuyu yıllarca konuşup durduk. Bu yıl nasıl Saklıkent’te Beyazdan Maviye etkinliğiyle bir adım attıysak, bu şenlikle de bir adım attık. İlk deneyim olmasına rağmen çok güzel geri dönüşler aldığımızı görüyoruz. Özellikle kortejler çok ilgi gördü. Gelecek yıl turizmcilerimiz de katkı verecekler, belediyelerimizle birlikte kapsamını genişleterek devam edeceğiz. Hatta ilçelerimize ve kent merkezinde ticaretin yoğun olduğu noktalara yayabiliriz.

Bazı arkadaşlarımız bu etkinliğimizi yeterince duyurmadığımızı söyledi.  Halka bir konuyu duyurmak, günümüzde giderek zor bir mesele halini almaktadır. Maalesef gazete okuyan, televizyon izleyenlerin sayısı çok azalmıştır. Şenliğimizin sosyal medyada yansıması son derece olumludur. Bu etkinlikler devamlı olursa zamanla bir kültür oluşacaktır.

Bugünlerde Kepez ve Muratpaşa belediyelerinin de festivalleri var. Bunları ortak bir programla mümkün olduğu kadar devamlı hale getirmeliyiz. Özellikle milli ve dini bayramlarda ve yılbaşında da etkinlikler olmalıdır.

Yılbaşına 3 ay kaldı, bu yıl da Aralık ayında yılbaşı ışıklandırmasını konuşmaya başlamayalım, şimdiden bir koordinasyon gurubu kurulsun ve hazırlık yapsın. Sayın Valimiz turizmi geliştirmek için bu konularda destek olmaktadır. Fakat elbette ki, asıl iş belediyelerimizindir.

Ayrıca Antalya’nın yıllık etkinlik programlarını önceden belirleyip birkaç dilde yayınlamalıyız. Antalya’nın 2020 etkinlik programı en azından tarihler ve genel hatlarıyla şimdiden belli olmalıdır. Bunu hem kendi vatandaşımız hem de Antalya’ya gelen yabancılar için yapmalıyız. Hatta acentalarla işbirliği yaparsak turizme de katkısı yüksek olur.

SOBACILAR ÇARŞISI

Geçtiğimiz günlerde Sobacılar veya Demirciler Çarşısı esnafı ziyaretimize geldiler ve o bölgenin canlanması konusunu konuştuk. Sobacılar Çarşısı, Antalya tarihinde önemi olan bir yerdir. Bakırcılık gibi geleneksel el sanatlarını yaşatmalı, desteklemeliyiz. Fakat Antalya’da Sobacılar Çarşısı’nın varlığını sadece bizim gibi bir kitle bilir, yerli ve yabancı turist bilmez,

Günümüzde kenti, Demirciler Çarşısı gibi yerleri, bir caddeyi, tanıtmak ve duyurmak için en önemli araç internettir, sosyal medyadır. Bu gerçek ortadayken; halen bu konuya gerekli dikkati vermiyoruz. Halen Antalya’nın kapsamlı, güçlü, sürekli güncellenen, kurum ve kuruluşların içerik aktardığı bir web sayfası yoktur. Bunun için Bakanlık, Valilik, belediyeler hep birlikte çalışmalıyız. Antalya Tanıtım A.Ş. gibi bir kuruma görev verilmelidir. Bunun bütçesi ve kadrosu oluşturulmalıdır ve bu web sayfası hızla hayata geçmelidir.

ANTALYA DİJİTAL HAFIZA HARİTASI

Biz bunları söylerken, elbette boş durmuyoruz. Oda olarak bu konuda Antalya Dijital Hafıza Haritası projesi kapsamında Antalya’nın tarihi ve turistik yerlerini, bu yerlerin hikayelerini dijital ortama aktarıyoruz ve mobil aplikasyonunu yapıyoruz. Bunun içinde Demirciler çarşısı, Yivli minare, Atatürk Evi, Zeytinpark, camilerimiz, plajlarımız, kadınlar plajı gibi 263 yer ile ilgili bilgiler yer alacak. Bu projeyle Antalya’lı olduğu halde Antalya’yı tanımayana ve turistlere Antalya’nın tarihi değerlerini anlatmış olacağız.

Maalesef bu internet ve dijitalleşme konusunu halen yeterince anlayamadık, anlatamadık. Artık perakende ticaret, restoran gibi birçok işletmenin geleceği dijitalleşmeye bağlıdır. Bu konuyu bıkmadan, usanmadan çalışacağız.”

Konuşmasında ekonomideki gelişmelere değinen Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü;

“Ekonomide son günlerde bazı verilerde iyileşme görüyoruz. Kredi faizlerinde düşüş ekonomiye yansımaya başlamıştır. Ağustos ayında konut satışında canlanma başlamıştır. Eylülde otomotiv sektörü satışında kıpırdanma olmuştur.

Olumlu verilere rağmen tüketici güveninde tekrar azalma ortaya çıktı. Ağustosta döviz düştüğünde tüketici güveninde iyileşme olmuştu, Eylülde döviz arttı, tüketici güveni yeniden düştü.  Hatta 55 gibi dip bir noktaya düştü.

Dünyada faiz indirimleri devam ediyor. Dünyadaki ve bizdeki faiz farkına baktığımızda Türkiye’ye yabancı sermaye yağması gerekiyor. Fakat olması gereken yabancı girişini görmüyoruz. İçeride şahıslar döviz mevduatını artırmaya devam ediyorlar, bu da TL’ye halen güven sağlanamadığına işaret etmektedir.

Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası bu güven sorunu üzerinde durmalıdır. Eylül-Ekim aylarında enflasyonunun baz etkisiyle %10’a yaklaşması, hatta altına inmesi ihtimal dahilinde. Enflasyonda kısa vadeli düşüş hatalı yorumlanmamalı ve uzun vadeye bakılmalıdır. Millet cebindeki paraya baktığı için güven tam oluşmuyor, piyasa ise yapısal reform programı bekliyor.

 

GERİ DÖNMEYEN KREDİLER

Ekonomide özellikle yatırımcı güvenini azaltan bir sorun geri dönmeyen kredilerde artıştır. Takibe düşmüş kredi 124 milyardı, enerji ve inşaat sektörlerindeki büyük şirketlerin kredilerinden bir 46 milyar daha eklendi.  Yıllarca büyük şirketlerin döviz kredileri konusunu konuştuk, uyarılar yaptık, bugün bunların bedelini hep birlikte ödüyoruz.

Burada geçen haftaki bir olaya değinmek istiyorum. Geçen Cuma günü dünya basınında Türkiye’de iki ekonomi muhabiri yaptıkları haber nedeniyle yargılanıyor diye haberler çıktı. Ağustos 2018’de dolar kuru iki-üç hafta içinde 4.5 liradan 7 liraya çıkmıştı. O dönem iki muhabir bankaların döviz sıkıntısı çektiğini, BDDK’nın bankalarla toplantı yaptığını yazan gibi bir haber yapmışlar. Bu kişiler hakkında şikayet yapılmış ve geçen hafta dava başladı. Dünyada hiçbir ekonomi, gazete haberiyle veya tweetle zayıflamaz. Bu olaylar ülkemizin imajını zayıflatmaktadır. Umuyorum ki, yargı reformu bu sorunları ortadan kaldıracak ve ülkemizin imajını güçlendirecektir.

ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN KONU İŞSİZLİK

Ekonomi yönetiminin üzerinde durması gereken bir konu da işsizliktir. Sektörel istihdama baktığımızda, tarım, imalat sanayi, inşaat, ticaret, ulaştırma sektörlerinde geçen yıla göre istihdam düşmüştür. Sadece otel ve restoran sektöründe, eğitimde, kamuda bir miktar istihdam artışı olmuştur.

Basında okumuşsunuzdur, İşkur’a kayıt yaptırmış işsiz sayısı 4.5 milyona yakın, TUİK’e göre işsiz sayısı 4 milyon 253 bindir. Bu yıl işgücüne katılan kişi sayısı sadece 168 bin olarak ölçülmüştür. İşgücüne katılan nüfusun azalması da açıklama gerektiren bir durumdur.

İşsizlik artık millet iş beğenmiyor meselesini aşmıştır. Bu konuda kamuda ve özel sektörde kısmi zamanlı çalışmanın artırılması gibi yeni çözümler bulunmalıdır.

Antalya’da Kepez belediyesi işsiz gençleri firmalarla buluşturma konusunda önemli bir proje yürütmektedir, Odamıza işbirliği teklifi yapılmıştır. Bu projede yer alarak elimizden geleni yapmalıyız.

PİYASA ANKETİ

Antalya’da piyasanın durumuyla ilgili olarak geçen ay yaptığımız meclis anketimizin sonuçları iyi değildi. Ankette satışlarım azaldı diyenler %46 oranındaydı. Alacak tahsilatından yakınma %66 çıkmıştı. Çalışan sayım azaldı diyenler %37 olmuştu. Şimdi resmi verilere baktığımızda anket sonuçlarının biraz kötümser olduğunu görüyoruz. Galiba geçen ayki kur dalgalanması hem tüketici güvenini hem de bizim güvenimizi biraz azaltmıştır.

Verilere baktığımızda Antalya’nın yine Türkiye genelinden daha iyi durumda olduğunu görüyoruz.

THOMAS COOK OLAYI

Turizmde Eylül ayını 13 milyon yabancı turist sayısı geçerek tamamlıyoruz. Thomas Cook şirketinin iflas açıklaması uluslararası çapta önemli bir olaydır. Sezon sonuna yaklaşılması nedeniyle sektörümüze etkisinin sınırlı olmasını bekliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanımız olaya hemen müdahale etmiş ve sektöre destek olunacağını açıklamıştır. Bu olaydan yaşanacak kayıpların tazmin edileceğini ümit ediyoruz. Sayın Bakanın da ifade ettiği gibi, İngiltere pazarı bizim için önemlidir ve bütün otellerimiz bu konuda gereken hassasiyeti göstermelidir.

Thomas Cook olayının bir nedeni turizmde dijitalleşme nedeniyle yaşanan değişimdir. Ülke olarak dijital turizme, pazarlardaki değişmeye, tur operatörlerinin durumuna dikkat etmeliyiz.

Turizm dışındaki Antalya verilerine de baktığımızda istihdamda, vergide, yatırımda Türkiye ortalamasının üzerine çıktığımızı görüyoruz.

 SİGORTALI ÇALIŞAN SAYISI

Sigortalı çalışan sayısı Türkiye genelinde %1.9 oranında düşerken, Antalya’da % %5.3 oranında yükselmiştir. Büyük iller arasında sigortalı istihdam yalnızca Antalya’da artmıştır. Ülkemiz genelinde bir yılda kayıtlı istihdam yaklaşık 300 bin kişi azalmıştır. Antalya istihdamı ise Hazirandan Hazirana 30 bin, Ocak-Haziran arasında 168 bin artmıştır. Bu dönemde Türkiye’de kayıtlı istihdama en yüksek katkıyı yapan il, Antalya’dır.

Yeni kurulan şirket sayılarına baktığımızda Türkiye genelinde şirket kuruluşları geçen yıla göre doğal olarak yavaşlamıştır. İlk sekiz ayda şirket kuruluşların arttığı veya hızlandığı dört il var: Bolu, Bitlis, Muğla ve Antalya.

Esnaf sayısındaki artışa da dikkati çekmek istiyorum. Türkiye genelinde kayıtlı esnaf ve işveren sayısı %8.5, Antalya’da %11.4 artmıştır. Antalya kayıtlı işveren ve esnaf sayısındaki artışta İzmir’i geçmiş, İstanbul ve Ankara’dan sonra üçüncü olmuştur.

Ekonomide durgunluk ve işsizlik varken, esnaf sayısındaki bu artış dikkat çekicidir. Ekonomik sıkıntı ve işsizlik insanları küçük girişimlere yöneltiyor olabilir.   Madalyonun arka yüzü de işyeri enflasyonu meselesidir.

Tabloda kredi hacmimizin sabit kaldığını görüyoruz. Son haftalardaki kredi artışı henüz verilere girmemiştir. İhracatta özellikle tarım, maden ve kimya ihracatında durgun dönemdeyiz. Verilerde konut satışı 8 aylık olduğu için azalma görünmektedir, Ağustos ayında konut satışı  %5 artmıştır.

Elbette ki, Türkiye genelinden iyi olmak, çok iyi olmak anlamına gelmemektedir. Ayrıca sektöre, bölgeye ve işletmeye göre durum değişebilmektedir.

Dün TUİK bölgesel gelir verilerini yayınladı. Görüyoruz ki 2018’de Antalya’da ortalama kişi başına kullanılabilir gelir 24 bin lira iken İstanbul’da 34 bin liradır. En yüksek gelirli yüzde 10 grubunda bile Antalya’da ortalama gelir 70 bin lira iken, İstanbul’da 129 bin liradır.   İstanbul dışında, Ankara, İzmir, Tekirdağ gibi bölgelerde de gelir düzeyi bize göre daha yüksektir. Bu nedenle Antalya olarak daha yüksek katma değer elde etmek için çalışmamız gerekiyor.

KOMİTELERİN ÇALIŞMALARI

Komitelerimizin raporlarında piyasadaki durgunluktan ve kredi sıkıntısından yakınma devam etmektedir.  Tahsilat halen ciddi bir sorun olarak kalmaktadır Alacak sigortası konusunu daha önce duyurmuştuk. Odalar Birliğimizin ısrarıyla KOBİ’lerin alacaklarını sigorta ettirmesine devlet desteği sağlandı. Az bir ücretle alacağınızı garanti altına alıyorsunuz.

Bunu muhasebeciler sigorta acentalarıyla birlikte görüşerek çalışabilirler. Gerekirse önümüzdeki ay bu konuda bir bilgilendirme toplantısı düzenleyebiliriz.

Diğer sektörel sorunlar konusunda, bazı komitelerimiz belediye ilan ve reklam vergilerinin yüksekliğini dile getirmişlerdir. 27 ve 28. gruplarımız oyuncak ve kırtasiyede kalite standartlarına dikkat edilmesi konusunu gündeme getirmişlerdir. 27. grubumuzun ATSO Avantaj Kart indirimlerinin artırılması gibi çeşitli önerileri olmuştur. Bu konu benim de önem verdiğim bir konu, ama herkesin desteği gerekiyor. Bu önerileri dikkate alıyoruz.

Bu ay inşaat ve madencilik, tarım ve gıda gruplarımız işbirliği başlatmıştır. Eğitim komitemiz başta olmak üzere birçok komitenin raporları, talep ve önerileri var, bunlara tek tek değinmeyeceğim. Bu konuları konuşmayı sizlere bırakacağım.

Komitelerimizden belediyelerin temalı sokaklar yapması gibi çeşitli öneriler de gelmektedir. Belediyelerimizden söz açılmışken iki güzel projeyi de burada dile getireyim. Kepez belediyesi Kent meydanı açılışı yapmıştır. Antalya’nın böyle meydanlara ve yeşil alanlara ihtiyacı vardır.

PARK VE MEYDAN PROJELERİ

Bir başka önemli proje eski stad yerindeki park projesidir. Bu projenin de tamamlanacağı açıklanmıştır. Bunlar güzel projelerdir. Ayrıca daha önce Yüzüncü Yıl caddesindeki park projesini de hatırlatmıştım. Bakanlığa ait arsanın Büyükşehire devri, 100. Yıl trafiğinin yeraltına alınması, üst kısmın yeşil alan yapılması önemli bir projedir.  Bu tür projeler hem Antalya’yı güzelleştirir hem de turizme ticarete katkı yapar.

Kasım ayında genişletilmiş meslek komiteleri yapacağız, Devletten, Belediyelerden taleplerimizi, kendi projelerimizi ele alacağız. Bu toplantı için biz hazırlık yapıyoruz, komitelerimiz de bu konularda hazırlık yaparsa iyi olur.

İHRACAT MASTER PLANI

 Son dönemde Bakanlıklarımız iki önemli belge açıkladılar. Ticaret Bakanımız, İhracat Master Planını açıkladı.

Bakanlık Çin örneğini gösteriyor. Çin’in dünya ihracat payındaki yükselme ve teknoloji ihracatı gerçekten çarpıcıdır. Çin’in dünya ihracat payı 2001’de %4.3 iken 17 yılda %12.9’a gelmiştir. Teknoloji ihracatını 17 yılda 49 milyardan 504 milyar dolara çıkarmıştır. Burada inovasyon ve dijitalleşmenin önemine yapılan vurgu da çok isabetlidir.

Bakanlığımız ihracatta hedef ülkeler ve hedef sektörler belirlemiştir. Bizim Ur-Ge gruplarımızda Fas, Brezilya, Özbekistan vardı, şimdi Kenya da var. Şu anda bu vizyona uyumlu gidiyoruz, bu konuda yeni adımlar da atmalıyız.

İhracatta 5 sektöre özel önem verilmiş ve ihtisas serbest bölgeleri kurulacağı açıklanmıştır. Antalya’da kimyasal gübre, ilaç, elektrik, makina ve gıda sektörlerimiz bu programlardan daha fazla yararlanabilecektir.

İhracat planında, güçlendirilmiş ihracat destekleri yer almıştır. Türk Ticaret merkezlerinde showroom ve büro açılmasına destek, sektörel heyet destekleri devam etmektedir.  Bunların dışında lojistik, e-ihracat, Eximbank kredilerinin artırılması, ticaret müşavirliklerinin geliştirilmesi ile ilgili hedefler de konulmuştur. 3 milyar 700 milyon liralık  bir kaynak ayrılacağı belirtilmiştir.

Ticaret Bakanlığımızı kutluyorum, eğer hızlı uygulama adımları atılırsa iyi sonuçlar alınabileceğine inanıyorum.

2023 SANAYİ STRATEJİ BELGESİ

Bu arada bir de 2023 sanayi strateji belgesi yayınlanmıştır. Bu belgenin geçen yıl yayınlanması gerekiyordu, Kalkınma planı gibi bir yıl gecikmiştir, buna rağmen belgede hedefler çok genel düzeyde kalmıştır. Birçok ülke otonom taşıt, 5G, kentlerin ve şirketlerin dijital dönüşümü alanında çoktan mesafe aldı. Biz ise somut adımlar atmakta çok geç kaldık. Bu konularda özel sektör bakanlıklardan önde gitmektedir. Bizim Antalya 4.0 raporumuzu Bakanlıklara göndereceğiz. TOBB Üniversitesi’nde yapay zeka mühendisliği bölümü açıldı. Bakanlıklar bu çalışmalardan yararlanmalıdır.

2023 sanayi stratejisinde kalkınma planlarındaki öncelikli sektörler tekrar sayılmış ve yol haritalarının gelecek yıl hazırlanacağı ifade edilmiştir. OSB’lerde dijital dönüşüm merkezleri kurulacağı ve arsa tahsis modeli oluşturulacağı öngörülmüştür. Kalkınma Ajansları ve Odaların sanayici ve girişimciye destek için mevzuatlarının değişeceği belirtilmiştir. Bütün bu çalışmalar artık hızlanmalıdır. Gelecek yıl yol haritalarının hazırlanmasında bizlerin de görüş ve katkısı mutlaka alınmalıdır.”