7.Grup (Ekmek, un ve unlu mamuller) Meslek Komitesi, sektörlerinde çok sayıda ruhsatsız işyerinin olduğunu, bu yüzden üyelerinin haksız rekabete uğradıklarını belirterek kuralların sıkı sıkıya uygulanmasını istedi. Sadece unlu mamuller üretme ruhsatı alanların yetkisi olmamasına karşın ekmek de ürettiğini belirten komite üyeleri, zincir marketlerin ekmek ve unlu mamulleri aldığı işletmelerden yasal karları dışında değişik isimler altında ekstra kesintiler yaptıklarından şikayet ettiler.

İnsan sağlığını çok yakından ilgilendiren ve temel ihtiyaçlarımızdan olan ekmek ve unlu mamuller sektöründe ruhsatsız çalışan çok sayıda işyeri olduğu, bu tip işyerlerinin her türlü vergisini ödeyen, her türlü izni ve belgelerini alan üyelerimize karşı haksız rekabet ortamı yarattığını ifade eden komite üyeleri, işyeri açılırken girişimcinin ruhsat şartlarını karşılayıp karşılamadığı irdelenmeden ve herhangi bir resmi kuruma başvuru yapılmadan doğrudan faaliyete başlanıldığı belirttiler.

Açılış sonrası ilgili belediyelere başvuru yapılarak ruhsat talebinde bulunulduğu, daha öncesinde belediyelere başvuru yapılmadığı için de ruhsat şartlarına haiz olunmadığı durumlarda doğal olarak bu tip işyerlerine ruhsat verilemediğini dile getiren komite üyeleri, bu sürecin sonucunda çok vahim bir tablonun ortaya çıktığını, iş yeri sahibi ruhsat alamadığından iş yerini kaçak yollarla devam ettirmek istediği için yasal işlemlerin başladığını, ilgili belediyeler tarafından işyerinin mühürlendiği, ancak mühürlemenin de çoğu kez sonuç vermediğini bildirdiler.

İşyeri sahibi tarafından mührün sökülerek işe devam edildiği ve 3 defa mühürleme işlemi sonrasında konunun mahkemeye intikal ettirilebildiğini anlatan komite üyeleri, dava neticeleninceye kadar  iş yerinin çalışmaya devam ettiğini de bildirdiler. Cezai işlem uygulanma aşamasına gelindiği anda ise, şirket değişikliği yapılarak kanunun delinme yoluna gidildiğini anlatan komite üyeleri, doğal olarak kanuni şartları yerine getiren işletmelere karşı haksız rekabet ortamının devam ettiği ve gerçek manada bir önlem alınamadığını ifade ettiler.

Söz konusu bu olumsuz durumun önüne geçmek maksadıyla, ticari işletmelerin su aboneliği ve elektrik aboneliği alımı aşamasında, su ve elektrik aboneliğini verecek olan kurumların isteyeceği belgeler listesi içine işletmenin bağlı bulunduğu ilgili belediyelerden ruhsat veya ön uygunluk belgesi getirme şartının da mutlaka konulması gerektiği belirten komite üyeleri, bu şartın sağlanması halinde, işletmeler onay alabilir ise işyerini açabileceği veya söz konusu işyerinin şartları uygun değilse yanlıştan dönülmüş olacağı, sonuçta bu olayın hem belediyelerin elini rahatlatacağı, hem adli makamların gereksiz yere meşgul edilmemesini sağlayacağı, hem de işini kanun ve yasalara uygun yapan işletmelere karşı haksız rekabeti önleyeceğini savundular. Komite, bu uygulamanın diğer bir faydasının da, girişimcinin yanlış yatırım yapması ve dolayısıyla milli servet kaybının engellemiş olacağına da vurgu yaptı.

UNLU MAMUL İLE EKMEK ÜRETİYORLAR

Unlu mamul üretim ruhsatı alıp ekmek üretimi yapan işletmelerin de sektördeki diğer işletmelere kaşı haksız rekabet ortamı yarattığını belirten komite üyeleri, bu olumsuz durumun da önüne geçmek maksadıyla, bir işletmenin hangi konuda ruhsat almış ise o konuda üretim yapacağına dair taahhütte bulunması gerektiği, verdiği taahhüde uymaması halinde ise ilgili belediye tarafından suyunun kesilmesi, belediye vasıtasıyla elektriğinin kestirtilmesi vb. cezai müeyyidelerle yasal işlemler yapma ve yaptırtma yetkisinin belediyelere verilmesini önerdiler.

Bu çerçevede, sektördeki kayıt dışı işletmeler ve haksız rekabetin önüne geçilmesi maksadıyla komitenin yukarıda belirtilen önerilerinin ve talebinin TOBB aracılığıyla T.C. İçişleri Bakanlığı ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na iletilmesi istendi.

ZİNCİR MARKETLER MAĞDUR EDİYOR

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikteki “Üreticiye yapılacak ödemeler” konusunu görüşen komite üyeleri, buradaki, “Azami fiyatları tarifeyle belirlenen hızlı tüketim mallarının temini karşılığında üreticiye birim miktar başına yapılacak ödeme; tedarikçiler ile büyük mağaza, zincir mağaza, bayi işletme ve özel yetkili işletmeler için tarifedeki azami fiyatın yüzde seksen beşinden, bunların dışındaki perakende işletmeler için ise yüzde sekseninden az olamaz” ve “Büyük mağaza, zincir mağaza ve tedarikçilerce bir gün içinde üreticiden teslim alınan birinci fıkra kapsamındaki malların en fazla yüzde beşi satılamadığı gerekçesiyle iade edilebilir” şeklindeki kurallarını hatırlattılar.

Üretici firmaları koruyan bu yönetmeliği zincir marketlerin; hizmet bedeli, organizasyon bedeli veya ciro primi adı altında farklı kesintilerle delme yoluna gittiğini anlatan komite üyeleri, bu marketlere ekmek ve unlu mamuller veren üyelerimizin maddi anlamda mağduriyete uğradığı dile getirdiler.

Zincir marketlerin ürün tedarikini yine kendilerine bağlı farklı unvan adı altındaki şirketler vasıtası ile (Ekmek ve unlu mamulleri bu şirketler üzerinden yukarıdaki yönetmeliğin hükümlerine bağlı kalmadan, yani azami fiyatın %80-85’inden daha az rakamlar ödeyerek) tedarik ettiklerini anlatan komite üyeleri, bu şirketlerin zincir marketlere hizmet sağlayan yapılar olduğu için yasal anlamda kendilerine birçok boşluk bulabildiği, sonuçta kanunu bu şekilde delmeye çalıştıklarını belirttiler.

Sorunun çözümü noktasında da bir değerlendirme yapan komite, bu firmaların kimler olduğu bilindiğinden dolayı ve e-fatura mükellefleri oldukları bilindiği için Maliye tarafından ilgili kurumlara uyarı yapılıp, kanunu yukarıda belirtilen hizmet bedeli, organizasyon bedeli, ciro primi ve benzeri uygulamalar adı altında delmeye çalışıldığı tespit edilmesi durumunda kanunun ön gördüğü cezaların uygulanabileceği bildirilir ise, söz konusu zincir marketlerin bu tarz eylemlerde bulunmasının engellenebileceğine vurgu yaptı.

Komite, bu çerçevede, sorununun çözülmesi maksadıyla komitenin yukarıda belirtilen önerilerinin ve talebinin TOBB aracılığıyla T.C. Ticaret Bakanlığı ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na iletilmesini önerdi.

SAĞLIK RAPORU HASSASİYETİ

Komite üyeleri, grup üyelerinden sıklıkla gelen sağlık raporu alan personel yüzünden işlerinin aksadığına dair sitemler üzerine de bir değerlendirme yaptı. Kamu ve özel sağlık kuruluşlarına seslenen komite üyeleri, özellikle fırın sektöründe çalışan personele verilecek raporda daha hassas davranmalarını, birkaç personelin aynı anda ve üst üste istirahat raporuyla iş göremez olduğu zaman halkın beslenmesindeki en temel gıda üretimi yapan fırıncıların işlerinin de aksamasına yol açtığını unutmamalarını istediler.

Bu durumun fırın işletmelerinin işlerini üretimden satışa kadarki süreçte olumsuz etkilediği belirten komite üyeleri, bu durumun tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına hatırlatılması amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını önerdiler.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, komitenin öneri, istek ve hassasiyetlerinin önemli olduğunu kabul ederek, ilgili kurum ve kuruluşlara duyurulması için gerekli çalışmaları yapma kararı aldı.