İşdünyasının en önemli sıkıntılarından birinin “kayıtdışı sorunu” olduğunu belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, “Türkiye’de her üç kişiden birisi kayıtdışı çalışıyor. Tarımı çıkarsak bile kayıtdışı istihdam neredeyse 4 kişiden birisi. Artık yapısal reform takvimine bu konunun acilen girmesini istiyoruz” dedi.

Davut Çetin’in konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle;

“Birçok sektörümüzde kayıtdışı çalışan, denetlenmeyen işyeri şikayeti var. Düzgün çalışan küçük işletmeler bir tarafta büyük şirketlerin diğer tarafta kayıtdışı işletmelerin arasında kalmış durumda. Zincir marketler istediği zaman istediği ürünlerde promosyonla maliyetin altında satış yapıyor. Diğer tarafta pazarda tezgahta ürünler vergi ödemeden, ücret maliyeti olmadan satılıyor. Ekmek, kırtasiye, giyim hangi ürünü alsanız durum böyle. Bu yapı, cadde mağazası açma, fırın, kırtasiye açma, esnaflık yapma demektir. Öyle bir duruma geldik ki, gazete almak isteyen, ekmek almak isteyen markete girmek zorunda.

Bu soruna bir de ruhsatı olmadan, hatta işyeri olmadan ticaret yapanlar ekleniyor.

Rent a car sektörümüz işyeri olmadan rent a car faaliyeti yürütenlerden şikayetçidir. Sıfır vergiyle araç filosu yönetip, kiralayıp kazanç sağlanıyor. Beşinci grubumuz alkollü içki üretim ve satışında da denetim sorunlarından şikayetçi. Komitemiz yüksek vergi nedeniyle sahte bandrol  sorunu konusunda uyarı yapmaktadır.

Vergisini veren firma ve serbest meslek sahibi hangi sektörde olursa olsun, bugün haksız rekabetle karşı karşıyadır.

Türkiye’de her üç kişiden birisi kayıtdışı çalışıyor. Tarımı çıkarsak bile kayıtdışı istihdam neredeyse 4 kişiden birisi. Artık yapısal reform takvimine bu konunun acilen girmesini istiyoruz. 2014’te yerel seçim vardı, 2015’te çifte seçim yapıldı, sonra referandum yapıldı ve bu yılı da seçimle geçirdik. Türkiye ekonomisi artık daha fazla seçim takvimi gölgesinde kalamaz. Zaten bu kayıtdışı ekonomi azalmadan ve kayıtdışılık vergilenmeden ekonomi de düzelmeyecektir.

Bazı sektörlerimizde komitelerimizin büyük çabaları sonucunda ilerleme sağlanabiliyor. Örneğin Emlak sektöründe nihayet bazı adımlar atıldı, yasa çıktı ve artık herkes emlakçılık yapamayacak. Şimdi oto galerileri için yeni koşullar geliyor. Bütün sektörlerimizin bu tür çözümler üzerinde çalışması gerekiyor.

Bir başka güzel örnekten daha söz edeyim. Ulaştırma sektörümüz otobüs şoförlerinin artık diplomalı olmasını, üniversitede iki yıllık bölüm açılmasını istiyor. Çünkü bir yandan teknoloji gelişiyor, diğer yandan şoförlere insan canı emanet ediliyor. Örneğin turizmde hizmet veren bir şoför İngilizce bilmelidir.  Bu nedenle artık mesleki yeterlikleri geliştirmek zorundayız.”