ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Toplantısı, Antalya Kültür Sanat’ta yoğun katılımla gerçekleşti. ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı ve ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Vakıf bünyesindeki Antalya Kültür Sanat’ın 4. yılını doldurduğunu belirterek, “Antalya Kültür Sanat, sergi ve etkinliklerle kentte kültür sanatın çekim noktası haline geldi. 2019’un beş ayında 6 bine yakın yerli ve yabancı sanatseveri ağırladık” dedi.

Mütevelli Heyet Toplantısı’nın açılışına bir konuşma yapan Davut Çetin şunları kaydetti;

“Antalya Kültür Sanat’ı açmamızın üzerinden 4 yıla yakın zaman geçti. Kültür Sanat merkezi gibi bir projenin başarılı bir biçimde çalışması, büyük emek ve bilgi birikimi istemektedir.

Dört yıl önce Suna İnan Kıraç Vakfı desteğiyle, sergiler düzenleyerek başlamıştık. Dört yılın sonunda sergilerin yanı sıra, müzik, sinema, sanat eğitimleri, söyleşi ve konferanslarla her hafta yaşayan, artık bir izleyici kitlesi olan bir merkez haline geldi.

Ücretli etkinlikler bile dolmaktadır ve birçoğunda insanlar ayakta kalmaktadır. Antalya Kültür ve Sanat geldiği nokta itibarıyla önemli bir başarıdır.

AKS’de kurulduğu günden bu yana

* 48 ayda ulusal/uluslararası nitelikli 13 sergi,

* 300’ü aşkın sanat atölyesi, 1500’e yakın katılımcı,

* 9 farklı alanda yetişkin seminerleri, 200’ü aşkın katılımcı,

* Sergilere 40.000, sergi dışı kültür sanat etkinliklerine 25.000’i aşkın katılımcı,

* 8 tematik film festivalinde toplam 6836 izleyici sayısına ulaştık,

* Sosyal medyada 3 farklı hesaptan toplam 25.000 takipçimiz bulunuyor.

Bu başarıya proje aşamasından bugüne kadar emek vermiş, katkı yapmış herkese teşekkür ediyorum. Münevver Eminoğlu hanım başta olmak üzere, fedakârca çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Antalya Kültür Sanata gönüllü olarak katkı veren, buradaki değişik etkinliklere katılan sanatçılar, akademisyenler de var. Kendilerine verdikleri destekten ötürü teşekkürlerimi sunuyorum.

Oda olarak göle bir maya çaldık ve bu maya tutmuştur.”

Türkiye’de İlklere İmza Atıyoruz

ATSO tarafından kurulan inovasyon ve girişimcilik merkezi İNOVATSO ile mesleki sertifikasyon merkezi MESEM’in ATSO Vakfı ile birlikte çalıştığını belirten Davut Çetin konuşmasını şöyle sürdü;

“Kurumlar, nesilden nesile emek vererek gelişmektedir. Bir nesil gelmiş bu binayı yapmış, bir başka nesil şimdiki hizmet binamızın arsasını almış, bir dönem ATSO Güzel Sanatlar Lisesi binası yapılmış. Biz de yeni hizmet binasını yapmaya 2005’te Kemal Özgen başkan iken karar verdik. Orada da inşaatta çalıştık. İki dönem sıkı tasarruf yaparak önce yeni hizmet binamızı, sonra da bu binayı yapabildik. Bizden sonra da yeni nesiller mutlaka daha iyisini yapacaklardır.

Bildiğiniz gibi geçen yıl önemli bir projemiz inovasyon merkezi oldu. İNOVASTO kentte fark yaratan, girişimcilik ekosistemine değer katan bir proje olmuştur. Merkezimizin işletmesinde ATSO ile ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı işbirliği içerisinde çalışmaktadır.

İki yapı arasındaki bir diğer ortak çalışma konusu ATSOMESEM olmuştur. Bildiğiniz üzere ATSOMESEM, mesleki sertifikasyonda Türkiye’nin önde gelen, ilklere imza atan kurumlarından birisi haline gelmiştir. Önümüzdeki süreçte mesleki sertifikasyonda da ATSO ile Vakıf birlikte çalışacaktır.

Şimdi gündemimizde Endüstri Meslek Lisesi yönetiminde yer almak ve orayı modernize etmek var. İnovasyon merkezi, ATSOMESEM ve Endüstri meslek lisesiyle doğrudan eğitimin içine de girmiş olacağız.

Avrupa’da Odalara baktığınızda en önemli faaliyetlerinden birisinin mesleki eğitim olduğunu görüyorsunuz, biz daha yeni başlayacağız. Yıllarca eğitimde söz sahibi olmamız gerektiğini söyledik, daha yeni adımlar atılmaya başlandı.”

Geçen yıl Antalya’da 13 milyon yabancı, 5 milyona yakın yerli turiste ev sahipliği yaptık.

Geçen yıl Antalya müzesi ziyaretçi sayısı 158 bin’de kaldı. Noel Baba kilisesini 364 bin, Side tiyatrosunu 215 bin kişi ziyaret etti. 25 yıldır Kaleiçi ve kent merkezine turist çekme konusunda çok konuştuk. Halen turist otobüsleri yapalım, turist gelsin diye konuşuyoruz.

İş insanları veya şirketler de sanata yatırım yapmalı

Biz, Oda olarak Antalya Kültür ve Sanat’ı ve ATSO Kaleiçi Evini kent merkezini canlandırsın, yabancı ve yerli ziyaretçi çeksin diye yaptık. 2015 ve 2016’da Alışveriş Festivali düzenledik.

Antalya Kültür Sanat fikri ilk önce müze yapılması önerilerinden çıkmıştır. Biz AKS’ı açınca Antalya’da kültür ve sanat alanında bir gelişme başladı, ilçe belediyeleri de yatırımlar yaptılar. Buna rağmen halen ideal noktada değiliz. Ben her zaman bir noktaya dikkat çektim, Avrupa’da Amerika’da kültür ve sanat yalnızca devlet işi, belediye işi değildir. Orada iş insanları veya şirketler de sanata yatırım yapmaktadır.

Biz özel sektör olarak, Avrupa’nın asırlar önce geldiği noktaya halen gelemedik. Biz eğitimde, kültürde, sanatta ilerleme olmadan ekonomide yeterli gelişme olmayacağını geç anladık, halen de tam olarak anlamış sayılmayız. Eskiden bankalar sanat merkezleri açardı, şimdi o da kalmadı. İşadamlarının birleşip, böyle konulara bütçe ayırması gibi bir kültürümüz de yok.

Bir şehir esnafı ve şehir halkı, şehrin gelişmesi için elini ayrıca taşın altına koymalıdır. Sadece vergi vermek yeterli değildir. Antalyalıyım, Antalya’yı seviyorum diyen herkes bir şekilde kente ilave katkı yapmak zorundadır.

Büyük oteller, büyük şirketler de ellerini taşın altına koysunlar

Biz ATSO olarak elimizden gelen katkıyı yapmaya çalışıyoruz.

Antalya’da şimdi Barut Grubu bir şeyler yapmaya başladı. Keşke büyük oteller, büyük şirketler de ellerini taşın altına koysalar.

Avrupa’da kent turizminde başarılı olan kentlerde tarih, kültür, yeme-içme, eğlence ve alışveriş vardır. Güzel caddelerde turist yürür, vitrinlere bakar, tarihi yerleri, müzeleri ziyaret eder. Özgün ürün alır, özgün yerel yemekleri yer. Turizmin bir olmazsa olmazı da eğlencedir. Maalesef bizim eğlence kültürümüz çok zayıf.

AVM’ler kentten daha fazla etkinlik yapıyorlar. Yeme-içme festivalini eğlence ile birleştirmeli ve şehir merkezinde canlılık yaratmalıyız. Antalya’da yaz sıcaklarında gündüz kimse caddede dolaşamaz. Akşam, hem eğlence hem ticaret olmalıdır. Cumhuriyet meydanı, Kalekapısı, Kazım Özalp, Işıklar yaz aylarında akşam saatleri cıvıl cıvıl olmalıdır.

Normalde, esnafın bir organizasyon yapması, bizden destek istemesi gerekirken, her şeye biz bakıyor, biz koşturuyoruz.

Vitrin yarışması yapıyoruz ki, estetik konusunda örnek verelim ve mağaza ticaretini destekleyelim.

Şimdi, Kalekapısı’nda gösteriler düzenlenmesi için de özel bir çalışma yapıyoruz. Ayrıca, bir gastronomi festivali için çalışıyoruz.

Vakfımız ve merkezimiz, Antalya’nın kültür ve sanat hayatına büyük bir zenginlik ve kalite getirmiştir. Kaleiçi Evi etkinlikleri de gelişerek devam etmektedir.

Vakfımızın ve merkezimizin önemli bir sorunu bütçenin yetersiz kalmasıdır. Biz Oda bütçesinden bir milyon lira ayırmıştık, ama Türkiye ekonomisinde böyle bir kur artışı, böyle bir enflasyonu kimse tahmin edemezdi. Bu devirde böyle bir enflasyon dünyada az sayıda ülkede var. Vakfa ilave mali kaynaklar bulmak için bazı çalışmalar yaptık, ama sonuç alamadık. Bu konuda hepinizden fikir veya katkı rica ediyorum.

Bu konuları sadece bize bırakmayın, odamızın kültür sanat komisyonu var. Bu konulara ilgi duyan arkadaşlarımız var. Ticaretle ilgili, turizmle ilgili komitelerimiz de sektörler birlikte merkezin nasıl desteklenebileceği konusunu ele almalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, toplantımızın başarılı geçmesini diliyor, katılımlarınızdan ötürü teşekkürlerimi sunuyorum.”