Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Şubat ayı meclis toplantısı, Meclis Üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında yapılan mecliste bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, ekonominin yanı sıra, kent ve dünya gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasının ilk bölümünde Oda faaliyetlerine değinen başkan Davut Çetin şunları söyledi: “Bu ay içerisinde bir dizi önemli etkinliğe imza attık. Bir önemli etkinliğimiz Saklıkent’te Maviden Beyaza turizm etkinliğimizdi. Gayet güzel ve başarılı bir organizasyon gerçekleştirdik. Sayın Valimiz başta olmak üzere destek veren kurumlarımıza, emekleri için Ayhan bey kardeşimize teşekkür ediyorum.

Şubat ayı ATSO dijitalleşme, e-ticaret ve e-ihracat ayı olmuştur diyebiliriz. Bu yıl programımızda dijitalleşme ve markalaşma konusuna öncelik vermiştik. Bu konuda eğitim programımız başladı ve çok beğenildi.

TOBB Teknoloji Buluşmaları’nın altıncısını yapmış olduk. Bu toplantı TOBB’un ve büyük şirketlerin desteğiyle yapılıyor. Etkinliğimiz çok başarılı ve katılımı yüksek bir toplantıydı. Hem konular hem konuşmacılar gerçekten üst düzeyde idi.

Geçen ay Facebook ile turizm ve ticarette dijitalleşme toplantısı yapmıştık. Bu ay Facebook ile ayrıca kadın girişimcilerimiz için bir toplantı yaptık.

Amazon şirketiyle Avrupa’ya ihracat eğitimi de önemli etkinliğimizdi. Küreselleşme böyle bir şey. 1 trilyon dolarlık şirket Antalya’ya geliyor ve Avrupa’ya ihracat için KOBİ’leri teşvik ediyor.

Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının revizyonu konusundaki toplantıya ev sahipliği yaptık. Türkiye ve AB arasındaki gümrük birliğinin tarım ürünleri ve hizmet sektörlerini de içerecek şekilde genişletilmesi ele alındı.

Geçen hafta başında Ankara’da AB Bilgi merkezleri ağı proje toplantısı yapıldı, burada da AB ile ilişkilerin geliştirilmesi için yeni yaklaşımlar ele alındı. Bu toplantıda Avrupa Birliği’ne karşı yeni bir tutum ve söyleme geçilmesi gereği konuşuldu. Şu anda Avrupa bizi almaz diyerek geçiyoruz, ama Avrupa Birliği turizmden ticarete her alanda en önemli pazarımız. 5 mart’ta Merkel, Putin, Macron ile İstanbul’da İdlib toplantısı yapılacak. Bu bile AB ile ilişkilerimizin önemini göstermektedir.

EMİTT Turizm Fuarı’nda Antalya olarak başarılı bir tanıtım organizasyonu gerçekleştirdik. EMİTT’de sağladığımız Antalya birlikteliğini Berlin ITB, MITT Moskova fuarında da gerçekleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Antalya fuarlarda aynı holde tanıtım yaparak turizmde iddiasını dünyaya göstermelidir.”

Patara’da Nisan ayında Antalya Meclisi

Başkan Davut Çetin, Cumhurbaşkanlığı tarafından 2020’nin Patara yılı ilan edilmesinin bölgenin dünyaya tanıtılması açısından faydalı olacağını kaydetti. Çetin, Nisan ayında Patara’ya Meclis olarak gitmeyi planladıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bugünlerde Antalya gündemindeki güzel gelişmelerden birisi Cumhurbaşkanlığı tarafından 2020’nin Patara yılı ilan edilmesiydi. Patara’nın dünyaya tanıtılması açısından bu destek faydalı olacaktır. Bildiğiniz gibi, Patara dünyanın ilk meclis binalarından birisine sahiptir ve tarihteki en iyi demokrasi örneği olarak gösterilmiştir. Hatta bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. yıl vesilesiyle Patara’da uluslararası bir organizasyon yapması konuşulmuştu. Biz Nisan ayında Patara’ya Meclis olarak gitmeyi planlıyoruz. Sayın Valimizle Odamız ve STK’larımızla birlikte bir Antalya meclisi yapma fikrini de konuştuk. Bu etkinliklerle patara yılını daha güçlü biçimde kutlamış olacağız.”

Serik’te halka açık kıyı şeridinde turizm tahsisi yapılması

Bu ay içerisinde Manavgat ve Serik bölgesine yaptığı ziyaretlerede değinen Başkan Çetin, Manavgat TSO ile güzel bir  networking etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi.

Serik’te halka açık kıyı şeridinde yeni turizm tahsisi yapılması konusunun gündemde olduğunu belirten Başkan Çetin: “Serik’te ise halka açık kıyı şeridinde yeni turizm tahsisi yapılması konusu gündemde. Bu konuda büyük şikayet ve tepki olduğunu gördüm. Biz yıllardır Antalya turizminde yeni yatak kapasitesine ihtiyaç olmadığını, sadece yenileme yatırımının ve alternatif turizmin teşvik edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Antalya olarak arz fazlası dolayısıyla turist başına geliri artıramıyoruz. Dolayısıyla artık kıyı şeridimizde kalan yerlere yeni oteller sıkıştırma çabasına gerek yoktur. Projenin Serik halkının talepleri doğrultusunda revize edileceğini ümit ediyoruz.” dedi.

Ülke Gündemi

Başkan Davut Çetin konuşmasında ülke gündemine ilişkin açıklamalarda da bulundu. İran merkezli depremde Van’da evlerin yıkıldığını, can kayıpları yaşadığını kaydeden Çetin; “Deprem zinciri Manisa’da da devam etti. Geçen ay her yerde hızlı önlemler alınması gereğini konuşmuştuk. Antalya’da da bu konuyu ihmal etmemeliyiz.

Geçtiğimiz günlerde maalesef Suriye’de ve Libya’da askerlerimiz şehit düştü. Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Suriye’de Rusya ile gerilimden endişeliyiz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Rusya ile ilişkilerimiz S400 füzesi almaya kadar ilerledi. Dün YPG’ye karşı Türkiye’yi tehdit edenler bugün Suriye’de savaşa tutuşmamızı istiyorlar. Bu nedenle Suriye’de sorunların görüşmelerle çözüme kavuşmasını ve bu gerilimin en kısa sürede sona ermesini diliyorum.

Orta Doğu’da Müslüman ülkeler kaybederken, bu durumdan en fazla faydalanan ülke İsrail olmuştur.  Esasen mezhep çatışmalarıyla birbirlerini yiyen İslam ülkelerinin kendilerinden başka düşmana ihtiyaçları yoktur. İslam ülkelerinin bu durumda olmasının en büyük nedeni de demokrasinin olmamasıdır. Bu nedenle Türkiye olarak biz hem barışın hem demokrasinin  koruyucusu olmalıyız.

Rusya ile ilişkiler

Rusya ile ilişkilerimizin Antalya, hatta Türkiye için önemini hatırlatmaya ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Geçen yıl ülkemizi ziyaret eden Rus turist sayısı 7 milyondur. Bunun 5.5 milyonu Antalya’ya gelen turisttir. Rusya yaş meyve ve sebze ihracatında birinci pazardır. Türkiye Rusya’ya yılda 1 milyon ton yaş sebze ve meyveyi doğrudan ihraç etmektedir. Basında görüyorsunuz, günlerdir domatesteki 150 bin tonluk kotanın dolduğu ve TIR’ların döndüğü yazılıyor. Bu konularda olumlu gelişmeler görmeyi ümit ediyoruz.

Korona virüsünün ekonomiye etkisi

Korona virüs olayı dünyayı etkileyen önemli bir olay olmaya devam ediyor. Salgının başlamasından bu yana 2.5 ay zaman geçti ve dünyaya yayılmaya başladı.

Eğer bu durum devam ederse dünya ekonomisine etki artacaktır. Şu anda bazı sektörlerde Çin’den karşılanamayan talepler Türkiye’ye dönmüştür. Çin’in dünyaya ihracatı elektronik, tekstil, giyim, metal, seramik-plastik ürünleri ağırlıklı. Bu sektörlerimize talep artmaktadır.  İhracatçılarımız bu yeni pazarlarda kendilerini göstermek ve kalıcı yer edinmek için çaba harcamalıdır.

Bununla birlikte Çin dünyanın ve bizim tedarik merkezimizdir. Bu nedenle bazı sektörlerde ara mal sıkıntısı ve fiyat artışı başlamıştır.

Bizim geçen yıl Çin’den ithalatımız 18 milyar doların üzerinde, ihracatımız ise 2.5 milyar dolar. Çin’e ihracatta maden, mermer, gübre, fındık gibi kalemler önemlidir. Madencilik grubumuz bu nedenle sektörde sorun yaşanmaya başladığını yazmıştır. İthalatın elektronik, makina, kimya, kırtasiye, tekstilde ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Bu ithalatın bir kısmı nihai ürün, bir kısmı ara maldır. Özellikle ara mal ithal eden sektörler sıkıntı yaşamaya başlamıştır.

Turizmde Çin ve Asya ülkelerine Avrupa’dan seyahatler durmuştur. Salgının dünya turizm talebini azaltacak boyuta ulaşmadan durmasını temenni ediyoruz. Eğer bir iki ay içinde salgının yayılması kesilirse İngiltere ve Kuzey Avrupa’dan İspanya, Yunanistan ve Türkiye’ye talep artacaktır. Ancak eğer sorun devam ederse ve virüs yayılırsa dünya ekonomisi ve turizm talebi olumsuz yönde etkilenecektir. Umarız ki, dünya ticaretinde ve finans piyasalarında yaşanan sarsıntı geçici olur.”

Dünya ve Türkiye ekonomisi

Dünya ekonomisinde daralma endişeleri ve İdlib sorununun ülkeyi etkilediğini söyleyen Başkan Davut Çetin, Merkez Bankasının faiz indiriminde kırmızı bölgeye inmesinin de dikkat edilmesi gereken bir gelişme olarak niteledi.

Başkan Çetin sözlerini şöyle sürdürdü; “Faiz, enflasyonun altına düşürüldüğünde dövizde hareket başlıyor. Yabancı bankalarla swap işlemlerinin kısıtlanmasına rağmen yabancı sermaye çıkışı artmıştır. Tüketici güveni Şubat ayında tekrar düşmüştür ve hatta son yılların en düşük düzeyine inmiştir.  Sektörlerde ise hizmet sektöründe artışa karşılık, perakende ve inşaat güven endekslerinde düşüş olduğuna dikkat edilmelidir. Ekonomi yönetimi destekleme önlemleri üzerinde çalışmaktadır. Merkez Bankası da bu gelişmelere karşı güven yaratacak bir duruş almalıdır.”

ATSO olarak her yıl sonunda ticaretin ve esnafın durumunu görmek için cadde esnafına dönük anket yaptıklarını hatırlatarak; “2019 yılı anket sonuçlarını dün aldık, henüz detaylı bakma imkanımız olmadı. İlk bakışta 2019’da da turizmdeki iyileşmeye rağmen esnafın mutlu olmadığını görüyoruz. Anket sonuçlarını önümüzdeki günlerde daha detaylı olarak sizlerle paylaşacağız.” şeklinde konuştu.

Turizmdeki mevsimlik işsizlik sorunu

Konuşmasında turizmdeki mevsimlik işsizlik sorununa da değinen Başkan Davut Çetin, “TUİK’e göre Kasım ayı işsiz sayısı 4 milyon 300 bine  gerilemiştir. Ocak ayı itibarıyla İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 3 milyon 600 bin kişidir. İŞKUR verilerine baktığımızda 10 bin inşaat mühendisi, 9.500 makina mühendisi, 5 bin elektrik mühendisi gibi her meslekten insanın iş aradığını görüyoruz. İşsizlik ve geçim sorunları son zamanlarda acı olaylar yaşanmasına neden olmaktadır. Bunları konuşmalı ve çare aramalıyız. Antalya olarak bizim önemli bir sorunumuz, kış aylarında turizmdeki işsizliktir. Turizm grubumuz bunu geçen ay gündeme getirmişti. Ben son rakam çıksın ona göre konuşalım demiştim. SGK’ya kayıtlı 4a statüsünde çalışan sayımız 14 milyondur.  Bu tablo Eylül ve Kasım aylarındaki değişimi göstermektedir. Son aylarda sanayi, eğitim, sağlık, ticaret, yeme-içme sektörlerinde artış başlamıştır. Ancak, toplamda halen düşüş görüyoruz. Bu düşüş turizm ve inşaat sektörlerinden kaynaklanmıştır.

Eylülden kasıma turizmde konaklamada 128 bin, acentalarda 8 bin 400 istihdam  kaybı var. Perakende ticaretteki düşüş de turizmle bağlantılıdır. Konaklama sektörü kayıtlı istihdamın üçte birine yakınını kaybetmiştir. Toplamda 150 bine yakın kaybın turizm bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz.

Antalya’ya gelecek olursak, Eylül ayında ilimizde kayıtlı çalışanların sayısı 675 bin, kasım ayında 581 bindir. Yani Antalya’da da  100 bine yakın mevsimlik istihdam azalması söz konusudur. Kış aylarındaki turizm işsizliği tümüyle ortadan kaldırılamaz, ama bu kadar istihdam düşüşü de olmamalıdır. Geçmişte kış aylarında istihdam desteği için söz almıştık, ama bu söz halen yerine getirilemedi. Artık bu sözün yerine getirilmesi gereklidir.” dedi.

Komitelerin raporlarındaki konularda ve şikâyetlerinde artış var

Başkan Davut Çetin komite raporları yer alan konulara ve sektörel sorunlara da değindi.

Bu ay meslek komitelerinin raporlarındaki konularda ve şikâyetlerde bir artış olduğunu kaydeden Çetin: ”Öncelikle tarım sektörüyle ilgili bir konuya değineceğim. Son haftalarda Tarım Kredi Kooperatiflerinin doğrudan sebze ve meyve alımı yapıp zincir marketlerine verdiğini duyuyoruz. Son günlerde bazı marketler televizyonda indirimli sebze meyve reklamları yapıyorlar.  Antalya Toptancı Halde domates fiyatı neredeyse geçen yıl düzeyindedir. Piyasaya müdahaleyle fiyatı baskılarsanız, gelecek yıl ürün yetiştirilmez, çok daha yüksek fiyat olur. Sebze-meyve fiyatı bir ay sonra zaten düşecektir.  Piyasa ekonomisi diyorsak piyasa ekonomisinin de kuralları vardır.

Devletin ekonomideki birinci görevi düzenleme ve denetlemedir. Maalesef ülkemizde düzenleme ve denetleme yetersiz kalmaktadır. Unlu mamuller grubumuzun sürekli uğraştığı ruhsatsız işyeri ve ruhsatsız fırın konusu ulusal ve yerel basında da yer almıştır.

Bu ay birçok komitemiz Kemer ilçemizdeki pazarla ilgili şikâyetleri gündemine almıştır. Kemer’deki üyelerimiz pazarda taklit malların aleni bir şekilde satıldığını, kimsenin müdahale etmediğini söylüyorlar. Doğrusu bu şikâyete hem sevindim hem şaşırdım. Çünkü Antalya’da her yerde, kentin göbeğinde imitasyon mal satışı yapıyoruz. Maalesef bu konuyu bizden başka söyleyen de olmuyor.

Türkiye’de ve Antalya’da semt pazarı konusu da üzerinde durulmayan bir konudur. Bazı semt pazarlarında tezgah fiyatları ciddi paralar tutmaktadır. Pazarcılar bu kadar ödemeyi kime yapıyor, bilmiyorum. Pazarlar mağazaların alternatifi olmamalıdır. Tarım üreticisi dışında yer verilecekse sabit çarşılar kurulmalı, kadın girişimcilere, terzilere, ayakkabıcılara, mobilya ustasına, tesisat tamircisine, yani sanatı olan kişilere ücretsiz dükkan verilmelidir.

Tarım grubumuz tarımda kalıntı analizinin son aşamada yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çekmektedir. Bu denetimler önemli konudur, zamanında, hızlı biçimde ve düşük maliyetle yapılmalıdır.

Gübre sektörümüz DNA takibi gibi işlemlerin maliyetlerinden yakınmaktadır. Gübrede çok fazla uygulama değişikliği oldu ve sektör yeni maliyetleri kaldıramıyor. Tarımda organik üretim ve iyi tarım uygulamalarına verilen desteklerin azaltıldığına dair şikâyetler gelmektedir.

Akaryakıt sektörümüzün ve rent a car sektörümüzün son dönemdeki mevzuat değişikliklerinden ve getirilen yüklerden şikâyetleri var. Taşıt alımında vergi muafiyeti gibi talepler de bulunuyorlar. Kuyumcularımız çadır ticaretinden rahatsız. İnşaat sektörümüz hafriyat fiyatlarında artıştan şikâyetçi.

18.Grubumuz plastik atık toplayıp çevreyi kirleterek işleyen merdiven altı işletmelerin engellenmesini talep ediyor. Arkadaşlarımız etik üye belgesinin daha iyi tanıtılmasını öneriyorlar. Cam sektörümüz nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunu gündeme getirmiş. Eğitim sektörümüz Belediyelerin dar gelirli kesimlere değil, yüksek gelirli gruplara hitap eden yerlerde kreş açmalarını eleştiriyor.

Sigorta sektörümüz acenta haklarıyla ilgili sorunları dile getirmiştir. Bütün bunlara ayrıntılı değinmem mümkün değil, ayrıca Meclisimizde komitelerimizin sektörlerinin sorunlarını konuşması özellikle önemlidir. Dolayısıyla komite temsilcilerimiz daha detaylı bilgi verebilirler.” şeklinde konuştu.

GİG ekonomisi, kripto para ve blockchain teknolojisi

“Biz hem üyemizin sorununu dile getireceğiz hem de üyemize geleceğe hazırlanmasını söyleyip yol göstereceğiz” diyen Başkan Davut Çetin, son zamanlarda dünyanın GİG ekonomisini konuştuğunu söyledi..

Çetin konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ”GİG ekonomisi, freelance çalışmaya, sabit işyeri olmadan, tam zamanlı kayıtlı olmadan iş yapmaya veya çalışmaya deniyor. Bu ekonomi hızla yükseliyor. Artık gençler günde 8 saat bir yerde oturmaya, 5-10 yıl aynı yerde kalmaya, aynı işi yapmaya razı değiller. Amerika’da 400 bin kişi UBER şoförü olmuş, çoğunluğu ikinci iş olarak kısa süreli yapıyor. Dünyada bu ekonomi ve çalışma yöntemi hızla gelişiyor, dolayısıyla buna hepimiz dikkat etmeliyiz.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği, Avrupa veri bilgi piyasası çalışmasını başlattı. Dijital eğitim eylem planı, 5G den sonra 6G gibi konuları gündemlerine aldılar. Avrupa Birliği’nin bir projesi küresel yetenek veri havuzunu oluşturmak. Yani dünyada nerede bir işte yetenekli kişi var, görecekler ve yetenekli insanları çekmek için yarışacaklar.

Yine dünyanın uzun zamandır konuştuğu bir başka konu kripto para ve blockchain teknolojisi. Gelecekte Amazon, Facebook gibi büyük şirketler, devletler, hatta kentler bu konuda hamle yapacaklar. Bunlar oturup seyredilmemelidir. Biz elbette bugün kendi kazancımızı artırmaya çalışalım, ama dünyanın nereye gittiğini de gözden kaçırmayalım. Ülke ve şehirlerimiz geri kalırsa,  senin benim ne kadar kazandığımızın kıymeti olmayacaktır.

Allah’tan Türkiye’de ve Antalya’da geleceğe yatırım yapan arkadaşlarımız da başarılı işlere imza atıyorlar. Biz 2 yıl önce Antalya 4.0, tarım 4.0 dediğimizde birçok arkadaş, Türkiye ve Antalya koşullarında bunlar olmaz diyordu. Şimdi CANTEK firmamız tarım 4.0 serasını kurdu ve nasıl olduğunu gösterdi.  Dolayısıyla her sektörümüz endüstri 4.0, dijitalleşme, inovasyon konusunda vizyon geliştirmelidir.”

Batı Akdeniz’de bölgesel ticareti geliştirmek için bir Ticaret ve Networking Fuarı düzenlemeye çalıştıklarını bildiren Başkan Davut Çetin, “Böyle bir fuarın faydası bazı sektörler ve şirketler fazla bazıları için az olabilir. Önemli olan hem bölgedeki potansiyeli görmek hem de iş insanlarının tanışmasını sağlamaktır. Komitelerimiz bu konuda fikir geliştirir ve katkı verirse iyi olur. Fuarda kadın girişimcilerimize de özel olarak destek vereceğiz. Zaten Kurulumuz da bu organizasyonlarda aktif olarak yer almaktadır” dedi.