ATSO Başkanı Bahar; “Sağlıklı bir toplum; kadının çalıştığı, ekonomik özgürlüğüne sahip olduğu, sosyal yaşamda birlikte olunan bir toplumdur” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi, Akdeniz Üniversitesi iş birliğiyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında “Antalya Kadın Yoksulluğu Çalıştayı” düzenlendi. ATSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya ATSO Başkanı Ali Bahar, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. Gülay Yılmaz, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, akademisyenler ve uzmanlar katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Ali Bahar, ülkemizdeki kadın yoksulluğunun birinci kaynağının, kadınların iş gücüne katılmasının düşük olması olduğunu ifade etti. Deprem felaketinin bölgede yoksulluğu ve yoksunluğu artırdığını kaydeden Başkan Bahar, “Bu özel günde kalbimiz devamlı onlarla, özellikle de bu felaketi yaşayan kadınlarladır. Çünkü biliyoruz ki afetler, depremler, yoksulluk depremi gibi ekonomik afetler kadınları daha fazla etkilemektedir” dedi.

BÜYÜK BİR HAKSIZLIK

Kadın olmanın Türkiye’de zor bir iş olduğunu dile getiren Başkan Ali Bahar, “Kadına şiddet dışında, ev işlerinin kadın işi görülmesinin de büyük bir haksızlık olduğunu herkesin düşünmesinde fayda vardır. Kadınların sadece ve yoğun olarak ev işi yapması, çocukların bakımı ve eğitimiyle tek başlarına uğraşması sağlıklı bir aile ve toplum yapısı değildir” dedi. Ülkemizde sağlıklı bir aile yaşamı için kadının da çalışması gerektiğini düşünenlerin oranının yüzde 43’te kaldığını dile getiren Başkan Bahar, “Sağlıklı bir toplum kadının çalıştığı, kendi başına gelir sağladığı, ekonomik özgürlüğüne sahip olduğu, sosyal yaşamda birlikte olunan bir toplumdur. Bu oran kadının ekonomik ve sosyal yaşamdaki yerini ve önemini anlama hususunda halen kat etmemiz gereken önemli bir mesafe bulunduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu.

KADINLAR DAHA DÜŞÜK ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

Bir işveren ve özel sektör temsilcisi olarak kadın yoksulluğunun temelinde yatan önemli iki oldu olduğunu belirten Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü, “Bunlardan birisi kadınların tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışmasıdır. Çalışan kadınların yaklaşık beşte biri ücretsiz aile işçisidir ve bu nedenle düzenli geliri yoktur. Diğer husus ise birçok işte kadınların daha düşük ücretle çalışmasıdır. Türkiye’de resmi işlerin genelinde ücret bakımından kadın erkek eşitsizliği düşüktür. Kamu görevlerinde, özel sektörün bir kısmında aynı işi yapan çalışan için ücretlerde cinsiyet ayrımı yoktur veya erkeğin aile reisi olarak tanımlanmasından kaynaklı ödemelerle sınırlıdır.” Birçok sektörde kadınların daha düşük ücret aldığına hala şahit olduklarını belirten Başkan Bahar, “Özellikle günübirlik işlerde, teknik alanlarda eşitsizlik artmaktadır. Özel sektörde kadınların erkekler kadar kazandığı kategori işveren kategorisidir. Bu açıdan umarım ki kadın girişimciliği arttıkça, kadınlar ekonomide girişimci, işveren olarak daha fazla yer aldıkça hem ülkemiz daha hızlı kalkınacak hem de kadınların toplumdaki statüsü daha iyi bir yere taşınacaktır” dedi. ATSO olarak kadın girişimciliğinin gelişmesi için Kadın Girişimciler Kurulu ile proje ve çalışmalar yaptıklarını kaydeden Başkan Bahar, bu çalışmaları çok daha ileri bir noktaya ulaştıracaklarını dile getirdi.

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAMA KATILIM DÜŞÜK

Yoksulluk sorunun depremden bağımsız olarak yaşanan bir olgu olduğuna işaret eden Başkan Bahar, “Esasen maalesef yoksulluk sorunu yüksek enflasyon, gelir dağılımında bozulma, sektörel ve bölgesel gelir dağılımında bozulma nedenleriyle daha ciddi bir boyu kazanması söz konusudur” diye konuştu. Ülkemizde kadın yoksulluğunun birinci kaynağının kadınların iş gücü ve istihdama katılımlarının düşük kalması olduğunu belirten Başkan Bahar, “Maalesef kadınların işgücüne katılımının düşüklüğü tarihsel ve kültürel bir boyuta sahiptir. Son yıllarda kadınların çalışma, temsil, kariyerde yükselmeleri konusunda önemli gelişme kaydedildiği ortada olmakla birlikte halen genç kadınlarda bile bu oranlar düşük kalmaya devam etmektedir” dedi.

GÜNLÜK EV İŞLERİ KADININ İŞİ GÖRÜLÜYOR

Türkiye’de 30 milyon çalışanın üçte bire yakınının kadın olduğunu dile getiren Başkan Bahar, “Genel ortalamaya değil, genç nesle bakacak olursak 20-29 yaş arasında işgücüne katılım erkeklerde %90-95 düzeyindeyken kadınlarda son 2 yıldaki iyileşmeyle %50-55 düzeyine gelmiş bulunmaktadır. Kadınların işgücüne katılımını sınırlayan birinci faktör ise ev işleriyle meşguliyettir. Maalesef ülkemizde günlük ev işleri kadının işi olarak görülmektedir, günlük ev işlerine katılan erkeklerin oranı yüzde 10 civarındadır. Buradan hemcinslerime bir çağrıda da bulunarak kadınların yüklerinin azalmasına bir katkıda bulunmak isterim” diye konuştu.