44.Grup (Mühendislik) Meslek Komitesi, bir inşaata başlanabilmesi için ilgili belediyelerden alınması gereken ‘İmar Durum Belgesi’ için istenen evraklara standart getirilmesini istedi. Bazı

belediyelerin müelliflik bedeli aldığını hatırlatan komite bunun yasal olmadığını belirtirken, bazı firmaların sahip ve yöneticilerinin mimar ve mühendis olmadıkları halde bu unvanları kullandıklarını, bunun yasaklanması gerektiğini vurguladılar.

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği – Yapı Ruhsat İşlemleri bölümünde bulunan “imar durumu belgesi” içeriği hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunan komite üyeleri, bir arsa üzerinde yapılması planlanan inşaatın, imar durumu belgesinde belirtilen esaslara göre yapıldığını belirtilerek, inşaat planı hazırlanmadan önce imar durumu belgesinin alınmış olması gerektiği ifade ettiler. İmar durumu belgesinin; bir arsanın içinde bulunduğu bölgenin imar planına ve

imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğinin sınırlarını gösteren belge olduğunu belirten komite üyeleri, bu belgeden bir arsanın imar durumu ile, arsanın yapı nizamı, kat adedi, saçak seviyesi, yollardan ve komşu parsellerden çekme mesafeleri, ön, arka ve yan bahçe mesafeleri, inşaat emsallerini ve diğer tüm yapılaşma imkanlarının anlaşıldığını hatırlattılar.

İmar durumu belgesi almak için Büyükşehir belediyelerine bağlı ilçe belediyelerine, istenilen belgelere göre müracaatların yapıldığını hatırlatan komite, yönetmelikte de adı geçen belgeler ile Muratpaşa Belediyesi’ne müracaatlarında bu belgelerin yanında tapu ölçü krokisi, plankote ve “vergi borcu yoktur” yazısının da talep edildiği, ancak yönetmelik hükümlerinde bunlara değinilmediği, söz konusu belge için belli bir ücret ödemesinin de yapıldığını, Muratpaşa Belediyesi tarafından ayrıca talep edilen belgelerden birisi olan plankote ile de ayrı bir ücret alındığını belirtti. Muratpaşa Belediyesi tarafından bir çalışma başlatılarak, diğer belediyelerle sağlanacak işbirliğiyle konuya ilişkin standart evrak listesinin oluşturulmasını öneren komite, bu konunun değerlendirilmesi için Muratpaşa Belediyesi’ne yazı yazılmasını istedi.

MÜELLİFLİK BEDELİ

Döşemealtı ve Korkuteli Belediyelerinin proje müelliflerine yönelik kayıt işlemi yaptığı ve bu işlemden “müelliflik yıllık kayıt ücreti” alındığına dair bilgiler geldiğini ifade eden komite üyeleri, müellif kaydının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun ilgili maddesine göre proje müelliflerini kayıt altına alma anlamına geldiğini hatırlattılar. Meslek mensuplarının kayıtlarını tutma ve sicillerini denetleme görevinin Anayasa ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’na göre TMMOB’a bağlı meslek odalarına tanınmış bir yetki olduğunu belirten komite, başka bir kurum veya kuruluşun kayıt tescil ve benzeri işlemler yapmasının anılan yasal düzenlemeye aykırı olduğu dile getirdi. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde, proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet üstlenen mimar ve mühendislerin, kanun uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırmaları gerektiği, fenni mesullerin sicillerinin, ilgili meslek odalarınca tutulacağının açık bir şekilde belirtildiğine işaret eden komite, yine yönetmelikte, “Fen adamlarının sicilleri”nin ise belediye ve mücavir alanı sınırları içinde, belediyelerin ilgili birimlerince tutulacağının öngörüldüğünü hatırlattı ve Türkiye’de mühendislik ve mimarlık meslek mensuplarının ilgili odaya kayıt yaptırma zorunluluğu bulunmakla birlikte, Belediye

Kanunu’nda proje müellifleri ile fenni mesullerin sicillerinin Belediye tarafından tutulacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığına vurgu yaptı. Ticari faaliyetlerini güçlükle sürdürmeye gayret gösteren proje müelliflerinden her yıl alınan müelliflik yıllık kayıt bedelinin alınmamasını

öneren komite, söz konusu önerinin hayata geçirilmesi maksadıyla, Döşemealtı ve Korkuteli Belediyelerine yazı yazılmasını istedi.

MÜHENDİSLİK UNVANI

Ülkemizde, birçok şirketin bünyesinde mühendis bulundurmamasına veya kendisinin mühendis olmamasına rağmen şirket unvanlarında, tabelalarında, kartvizitlerinde, mühendislik firması, mühendislik bürosu gibi unvanları kullandıklarının görüldüğünü hatırlatan komite üyeleri, bu durumun etik olmadığını ve tüketiciyi yanılttığını ifade ederek bu yönde bir yönetmeliğin ivedilikle çıkarılmasını istediler. Sorumluk ve uzmanlık isteyen mühendisliğin, kolay elde edilmediği, her önüne gelenin kullanabileceği basit bir unvan ve meslek olmadığına işaret eden komite üyeleri, bu unvanların mühendis olmayanlar tarafından kullanılmaması gerektiğini belirttiler.

Eczacı olmayan birisinin eczane, doktor olmayan birisinin muayenehane ve avukat olmayan birisinin de avukatlık bürosu açamadığı ifade eden komite, mühendis olmayanların da gerçek ve tüzel mühendislik firması veya mühendislik bürosu açamaması gerektiğini belirten komite, firma sahibi veya şirket ortağının mühendis olmaması ya da firma bünyesinde tam zamanlı çalışan mühendis bulunmaması durumunda, şirketlerin unvanlarında ve tabelalarında

mühendislik unvanını kullanamaması yönünde yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını gerektiği bildirdi. Komite, söz konusu önerilerinin hayata geçirilmesi amacıyla girişimlerde bulunmak üzere TOBB’a yazı yazılmasını istendi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, komitenin öneri ve isteklerini yerinde bularak gerekli girişimlere başladı.