Sanayi kapasite raporu, üretim yapan tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarının üretim gücünü gösteren ve onay tarihinden itibaren azami 2 yıl geçerli olan bir belgedir. Bir sanayi tesisinin mevcut makine parkı, personel yapısı ve kullandığı üretim teknolojisi ile ne kadar üretim yapabileceğini gösteren resmi bir belgedir. Sanayi kapasite raporlarının düzenlenebilmesi için öncelikle imalat sanayiinde faaliyet gösteren firmaların ticaret siciline tescili ve işyerinin bulunduğu yerdeki odaya üye olması gerekmektedir. Odalar tarafından atanan eksper, kapasite raporu alabilmek için başvuru yapan firmayı, faaliyet yerinde denetleyerek onay vermekte ve ardından raporlar TOBB’a elektronik ortamda gönderilmektedir. Birlik tarafından değerlendirilen raporların onaylanmasını takiben süreç tamamlanmaktadır. Sanayi kapasite raporları; firmaların iletişim bilgilerinin yanı sıra, yıllık üretim kapasitelerini, makine parkını, kullandıkları hammaddeleri, kapasite hesaplamaları ile sermaye ve istihdam bilgilerini içerdiğinden, ülkenin sınai üretim gücünü tespit etmeye, ekonomik ve stratejik plan ve programlara ışık tutmaya da olanak sağlamaktadır.

Sanayi Kapasite Raporunun Kullanıldığı Yerler:

  • Yatırım Teşvik Belgesi
  • Dahilde İşleme İzin Belgesi,
  • Sanayi Sicil Belgesi müracaatlarında,
  • Muhtelif ithalat ve ihracat işlemlerinde
  • İhalelerde,
  • Kredi teminlerinde,
  • Sanayi Veri Tabanının hazırlanmasında

2011 yılında TOBB tarafından 22.511 adet kapasite raporu onaylanmış iken bu değer 2019 yılına gelindiğinde iki katından daha fazla artarak 45.190 adet rapora ulaşmıştır. Hazırlanan kapasite raporlarına göre 2011 yılında toplam 2,1 milyon çalışan varken bu değer 2019 yılına gelindiğinde %50’den fazla artarak 3,2 milyon değerine ulaşmıştır. Türkiye genelinde derlenen bu raporlar değerlendirildiğinde, 250’den fazla çalışana sahip olan işletmelere ait hazırlanan kapasite raporları tüm raporların sadece %3’ünü oluştururken, 1-9 ve 10-49 arası çalışana sahip işletmeler için hazırlanan raporların tüm raporların %80’inden fazlasını oluşturması, Türkiye geneline hakim olan küçük ölçekli işletme yoğunluğuna işaret etmektedir.

2019 yılında en fazla sanayi kapasite raporu fabrikasyon metal ürünleri imalatında faaliyet gösteren işletmelerde hazırlanırken bunu gıda ürünleri imalatı takip etmektedir. Aşağıdaki tabloda 2019 yılında Nace Rev2 sınıflamasına göre kapasite raporu hazırlanan ilk 10 ana faaliyet alanı gösterilmiştir. Geçmiş yıllar da göz önünde bulundurulduğunda, bu listede yer alan ana faaliyet alanlarının sırası kendi içinde kimi zaman değişse de genel olarak aynı ana faaliyet gruplarının öne çıktığı görülmektedir. Öte yandan en az kapasite raporunun hazırlandığı faaliyet alanları ise genellikle ormancılık ile endüstriyel ve yakacak odun üretimi, ham petrol ve doğal gaz çıkarımı ile balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği olarak sıralanmaktadır. Raporlar daha detaylı incelendiğinde, 2011-2013 yılları arasında kapasite raporlarında en fazla kodlanan ürün “ekmek” iken yıllar içinde oldukça gerilere düşen ekmek yerini “tişört, fanila, atlet vs. giyim eşyası; pamuktan (örgü (triko) veya tığ işi (kroşe))” ürününe bırakmıştır.

Sanayi kapasite raporları yıllık bazda yayımlanmaktadır ancak TOBB tarafından aylık bülten olarak da yıl içinde paylaşılmaktadır. Bu bağlamda en son 6 Ağustos 2020 yılında temmuz ayına ait rapor hazırlanmıştır. Yılın ilk yedi ayında toplam 24.244 rapor hazırlanmış olup COVID-19 pandemi sürecinin de etkileri ile nisan ve mayıs ayında düşen kapasite raporlarının sayısı, haziran ve temmuz ayında tekrar artışa geçmiştir. Kapasite raporlarının en fazla düştüğü mayıs ayında Antalya, düzenlenen 51 rapor ile 9. sırada yer almıştır.

2019 yılında en fazla kapasite raporu düzenleyen il, 22 binden fazla rapor ile İstanbul’dur. İstanbul’u sırasıyla Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Kocaeli, Gaziantep, Tekirdağ, Manisa ve Adana izlerken, Antalya 2019 yılında hazırlanan 1.394 rapor (48 adedi yabancı sermayelidir) ile Denizli ve Kayseri’yi takiben 13. sırada yer almıştır. Öte yandan Antalya, kapasite raporunun hazırlandığı işletmelerdeki çalışan sayılarına göre değerlendirildiğinde, listede daha geri sıralara düşerek 17. sırada yer almıştır. Bu durum, Antalya’nın Türkiye ortalamasına göre, az sayıda çalışana sahip işletmelere sahip olduğunu göstermektedir. Antalya’da hazırlanan kapasite raporlarına göre ilde faaliyet gösteren işletmelerde çalışanların %70’ini işçiler, %12’sini idari çalışanlar, %9’unu ustalar, %5’ini mühendisler ve %4’ünü teknisyenler oluşturmaktadır. Çalışanların %14’ünü mühendislerin oluşturduğu Ankara, en fazla mühendis çalışan oranına sahip il olurken Ankara’nın ardından bu listede Hakkari ve Gümüşhane’nin yer alması dikkat çekicidir. Türkiye genelinde kapasite raporu hazırlanan işletmelerde çalışanların %4,8’ini mühendisler oluştururken, Hakkari ve Gümüşhane’de bu oranların sırasıyla %8,2 ve %7,7 olması, bu illerde kapasite raporu hazırlanan işletmelerin daha çok mühendis çalıştırabilen büyük işletmeler olabileceği şeklinde yorumlanabilir.

2019 yılında Antalya’da, taşocakçılığı, kimyasal gübre ve azot bileşikleri, tasnif edilmiş materyallerin geri kazanımı, diğer mobilya ve ekmek, taze pastane ürünleri imalatı alanları, kapasite raporlarında en fazla kodlanan alanlar olarak öne çıkmaktadır. Ürün bazında incelendiğinde ise 2019 yılında Antalya’da en fazla diğer gübreler, plastik ikincil maddeler, mermer ve traverten, ekmek ve ahşap yatak odası mobilyaları ürünlerinin kodlandığı görülmektedir.

Odaların atadığı eksperler tarafından hazırlanan ve akabinde TOBB tarafından onaylanan kapasite raporları genel olarak değerlendirildiğinde, ülkenin üretim yapasının da bir göstergesi ortaya çıkmaktadır. Bu raporlar, ülkenin üretim gücünü ortaya koyarak geleceğe yönelik ekonomik ve stratejik planların hazırlanmasında bir taban oluşturmaktadır. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, kapasite raporu hazırlanan faaliyet alanlarının teknolojik dağılımında yüksek teknolojinin düşük payı göze çarpmaktadır. Yıllar içerisinde hem rapor sayısı hem de toplam rapor içindeki payı açısından artış trendi gösterse de yüksek teknolojinin payı yalnızca %2 civarlarında seyretmektedir. Bu durum Türkiye’nin genel üretim yapısının da bir resmi niteliğindedir. Geleceğe yönelik plan ve stratejilerin hazırlanmasına bir ışık tutan bu kapasite raporları, ülke genelinde yüksek teknolojili ürünler üreten firmaların artması için adımların atılması gerektiğine işaret etmektedir. Bunun için firmaların AR-GE yatırımlarını (hem personel hem de üretim açısından) artırması hatta birçok firma için daha önce hiç yapılmamış AR-GE çalışılmaları için kaynak tahsisi/aktarımı yapması önem arz etmektedir. Zira UNESCO verilerine göre Türkiye’nin AR-GE harcamaları, toplam GSYH’sinin sadece %0,9’unu oluşturması, bu durumu destekler niteliktedir. Bu çerçevede, firmaların bu yatırımları kendi içerisinde yapmasının yanı sıra benzer alanlarda faaliyet gösteren start-up’lar ile yapacağı iş birlikleri de büyük önem arz etmektedir. Bu şekilde yapılacak AR-GE yatırımları, firmaların yüksek teknolojili ürün kapasitesini artırırken hem de bu alanda faaliyet gösteren start-up’ların da kaynak bularak gelişmesine olanak sağlanmış olacaktır.

Seçil Gülbudak Dil

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Müşaviri

Kaynak

TOBB – Sanayi Kapasite Raporu İstatistikleri