ATSO Başkanı Davut Çetin, enflasyonun tüm gruplarda 2003’den bu yana en yüksek değerleri kaydederek tüm tahminleri aştığını kaydederek, “Artık yapısal reformların başladığını görmek istiyoruz” dedi.

ENFLASYON / ATSO ARGE

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Enflasyonun tüm gruplarda 2003’den bu yana en yüksek değerleri kaydederek tüm tahminleri aştığını kaydeden Başkan Çetin, “Artık yapısal reformların başladığını görmek istiyoruz” dedi.

Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:

“2018 Haziran ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de %2,61, Yurtiçi ÜFE’de %3,03, yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında %15,39, yurt içi üretici fiyatlarında %23,71 olarak gerçekleşmiştir.

Haziran ayı zam şampiyonu kuru soğan

TUFE’de yaşanan aylık %2.61 artışın 1.39 puanı gıda, 0.47 puanı ulaştırma grubu (akaryakıt, taşıma, otomobil) kaynaklıdır. TUİK verilerine göre yıllık fiyat artışları, aynı zamanda aylık artışta da %82,53 ile en yüksek artışı sergileyen kuru soğanda %185, havuçta %110, patateste %109, koli gönderim ücretinde %142, uçak biletinde %120, kombide %79 düzeyine ulaşmıştır. Sebze ve meyve dışındaki gıda ürünlerinde, ev eşyası gibi kalemlerde de yıllık fiyat artışları oldukça yüksektir. Çekirdek enflasyondaki artış da %15’e yaklaşmıştır.

UFE’de aylık %3.03 artışın 0.53 puanı gıda, 0.35 puanı ana metal, 0.34 puanı tekstil, 0.21 puanı kimya grubu fiyatları kaynaklıdır. Sanayicinin, üreticinin maliyetlerini gösteren UFE’de yıllık artışlar petrol ürünlerinde %87’ye, demir-çelikte %48’e, ağaç ürünlerinde %34’e çıkmıştır.

2003’ten bu yana tüm gruplarda en yüksek enflasyon

Enflasyonda tüketici, üretici, çekirdek olarak tüm gruplarda 2003’ten sonraki en yüksek düzeye ulaşan ve bütün tahminlerin üzerine çıkan bu artış, Türkiye ekonomisini küresel ekonomide ikinci lige düşürmüştür. Kur artışı, kuraklık, yanlış para politikası, tarımda üretim ve dış ticaret sistemindeki yanlışların ekonomideki fiyat istikrarını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Eylül ayından sonra baz etkisiyle yıllık enflasyonda yavaşlama ihtimali olsa bile, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ayarlanma zorunluluğu beklentilerin iyileşmesini engellemektedir.

Tarımda piyasa derinliği olmadığı için üretimde mevsimlik düşüşler veya dönemsel ihracat artış veya azalışları yüksek fiyat dalgalanmalarına neden olabilmektedir. Tarımda küçük üreticiyi ve tüketiciyi korumayan mevcut sistemin yetersiz kaldığı, Avrupa Birliği’nin modeline benzer yeni bir destekleme ve dış ticaret rejimine ihtiyacımız olduğu görülmektedir.

Ekonomiyle ilgili bakanlıkların yeniden yapılandırılması dönüşüm için fırsat sunuyor

Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerinin maalesef inandırıcılığı kalmamıştır. Merkez Bankası yönetimi para politikasındaki hataların ve inandırıcı olmayan hedef açıklamalarının neden olduğu güven kaybını, kur-enflasyon sarmalının stagflasyon riskine yol açtığını görmeli ve gereğini yapmalıdır. Seçim sonrasında ekonomiyle ilgili bakanlıkların yeniden yapılandırılması ve yeni ekonomik program açıklanacak olması büyük bir dönüşüm ve istikrar programı için önemli bir fırsat yaratmaktadır. Ekonomi politikalarında popülizm tuzağından hepimiz çıkmalıyız. Daron Acemoğlu gibi isimlerin ekonomi yönetimi için anılması kurumsal yapı reformuna olan ihtiyaçtan doğmaktadır ve artık yapısal reformların başladığını gerçekten görmek istiyoruz.

En düşük aylık Enflasyon Batı Akdeniz’de

Bölgemizdeki enflasyon rakamlarına baktığımızda ise TÜFE’nin %2,23, altı aylık %10,17 ve yıllık bazda %16,76 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 26. , altı aylık enflasyonda 6., yıllık enflasyonda ise 5. sırada yer almıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nin, aylık enflasyonda Türkiye’de en iyi durumda,  altı aylık ve yıllık bazda ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir.”