Türkiye’nin Ocak – Temmuz dönemindeki yedi aylık yaş sebze ve meyve ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %20,13 artarak 1 milyar 638 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır.

Antalya’da ise yaş sebze ve meyve ihracatı geçen yılın Ocak-Temmuz dönemine göre %14,8’lik bir artışla 339 milyon 160 bin dolar düzeyine ulaşmıştır.

Ancak Antalya açısından bakıldığına her ne kadar yaş sebze ve meyve ihracatı hacim olarak artıyor olsa da, yıllar itibariyle toplam ihracat içerisindeki payı giderek azalış göstermektedir.

Türkiye’nin özellikle yaş sebze meyve üretiminde ve ihracatında en önemli kaynağı konumunda olan Antalya’nın üretim ve ihracat hacmindeki artışa rağmen tüm sektörler içindeki payının azalıyor olması, dikkate alınması gereken bir durum olarak göze çarpmaktadır.

Öyle ki 2020 yılında Antalya’nın ihraç ettiği tüm ürünler arasında %37’lik paya sahip olan yaş sebze ve meyve, 2021 yılında yaklaşık %5’lik bir azalışla tüm sektörler içerisinde %31,96 düzeyine gerilemiştir.

Yıllar itibariyle Türkiye ve Antalya’nın yaş sebze ve meyve ihracat hacimleri ayrı bir grafik altında ele alındığında, sektörün yaşadığı durgunluk aynı şekilde göze çarpmaktadır.

Türkiye’nin ihraç ettiği yaş sebze ve meyve hacminde özellikle 2019 yılından itibaren pozitif bir ivme yakalanmış olsa da Antalya için aynı durumdan söz etmek pek doğru olmayacaktır. Türkiye’nin sektör ihracat hacmi 2021 yılının ilk yedi aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,13 oranında artarken, Antalya ihracatındaki artış Türkiye ortalamasının 5,2 puan altında kalarak %14,81 olarak gerçekleşmiştir.

2021 yılı Ocak – Temmuz dönemi, 2019 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ise Türkiye genelindeki yaş sebze ve meyve ihracatındaki artış %49,26 olurken, Antalya ihracatında aynı dönemdeki artış yine Türkiye ortalamasının altında %41,35 olarak gerçekleşmiştir.

Hiç kuşsuz ki Antalya’nın turizmden sonraki en önemli gelir kaynağı tarım sektörüdür. Tarımsal üretim içerisinde de en yüksek paya sahip olan sektörün yaş sebze ve meyve olduğu düşünüldüğünde, sektördeki üretim ve ihracat artış hızının yavaşlaması, bir erken sinyal olarak algılanmalı ve gecikmeden gerekli önlemler alınmalıdır.

Araştırma ve Ticaret Geliştirme Müdürlüğü