Antalya’da Likya mimarisiyle yapılmış tahıl ambarları, binlerce yıldan bugüne kalan en önemli kültürel miraslardan biri olarak biliniyor. Antalya bölgesinin tarım kültürü ve sivil mimari açısından önemli mirası olan tarihi ahşap tahıl ambarları, tez konusu da oldu.
Antalya’nın batı ilçelerindeki tarımsal üretim alanlarında yoÄŸunlaÅŸan ahÅŸap tahıl ambarları, binlerce yıllık sivil mimari geleneÄŸinin bugüne kadar gelen en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Ancak çoÄŸu kullanılmayan bu mimari ÅŸaheserlerin yok olma tehlikesi olduÄŸu belirtiliyor. Bu ambarların en güzel örnekleri KaÅŸ, Finike, Elmalı ve Konyaaltı ilçelerinde zamana direniyor.

Ambarlar hakkında detaylı araÅŸtırma yapıp, tez hazırlayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Naciye Küçük, metal çivi kullanılmadan sedir ve çam aÄŸacından inÅŸa edilen yapıların korunması gerektiÄŸine iÅŸaret etti. Küçük, “Tarihi ahÅŸap yapıların planları ve mimarisi çok eskilere, Likya anıt mezarlarına ve Likya evlerine uzanıyor. Likya mezar odaları gibi semer damlı ve kırma çatılı olarak, kare planlı, tek giriÅŸ olarak ÅŸekillenen ambarların, tıpkı mezar odalarındaki defin mekanları gibi dikdörtgen ÅŸeklinde gübse olarak adlandırılan bölümleri bulunuyor. Tarladan sofraya, buÄŸdaydan ekmeÄŸe insan yaÅŸamı için önemli olan gıda ve beslenme kültürünün binlerce yıllık evrimine tanıklık eden tahıl ambarları, insanın coÄŸrafya ile kurduÄŸu iliÅŸkinin öyküsünü anlatıyor. Bu öykü hepimizin ortak kimliÄŸi ve geçmiÅŸini oluÅŸturan kesittir. CoÄŸrafyayla insan gelecekte geçmiÅŸteki kadar aynı dili konuÅŸmayacaktır” dedi.

YALNIZCA TARİHİ MİRAS DEĞİL
Ambarların mimari miras olmadığını, yaÅŸamın bütününe dokunduÄŸunu vurgulayan Naciye Küçük, “Bu ambarlar kentteki kültürel mirasa göre daha az korunabiliyor. Yaklaşık 10 yıldır yaptığım araÅŸtırma ve gözlemlerde, tahıl ambarlarının giderek yok olduÄŸunu gördüm. Bu nedenle bu konuda çalışmayı seçtim. Bu çalışmaya, ambarların toplu olarak bir arada olduÄŸu KaÅŸ ilçesine baÄŸlı Bezirgan Mahallesi’nde baÅŸladım. Daha sonra Antalya geneline yaydım. Ortaya 150 sayfalık bir tahıl ambarları tezi çıktı. Tahıl ambarları yalnızca tarihi bir miras deÄŸil, gerisinde insanın bütün yaÅŸamını kapsayan bir tarih barındırıyor. Bu nedenle korunmalı, restore edilmeli ve gelecek kuÅŸaklara taşınmalıdır” diye konuÅŸtu.

EN BÜYÜK AMBAR ÖRNEKLERİ ELMALI’DA
Antalya çevresinde, biri konut içinde diğeri konut dışında olmak üzere iki tür ambar olduğunu aktaran Küçük, şöyle konuştu:
“Antalya’nın batı ilçelerinde özellikle Elmalı ilçesine baÄŸlı Karamık ve Beyler mahallelerinde 100 tondan fazla kapasitesi bulunan ambarlar var. Bu da bölgedeki geçmiÅŸteki yığınsal üretimin bir göstergesi. Yine Elmalı’nın diÄŸer mahallelerinde konut içinde ve dışında küçük ambarlarda vardır. Ambarlar konusunda yaptığım araÅŸtırmalarda, üçüncü gruptaki ambarların köylerin belli bölgesinde, harman yeri olarak kullanılan alanın yanında toplu olarak inÅŸa edilmiÅŸ olduÄŸunu gördüm. Bunları bir bekçi bekliyor. Bunlar Konyaaltı ilçesindeki Sinan DeÄŸirmeni’nden baÅŸlıyor. KaÅŸ’a baÄŸlı Gökçeören ve Bezirgan mahallelerinde yoÄŸunlaşıyor. Bu üç yerleÅŸim yerindeki ambarlar, konut yanında deÄŸil, toplu olarak bir arada bulunuyor. Bunlar bölgenin üretim geçmiÅŸinin önemli tanıkları. Bunların toplu olarak inÅŸa edilmeleri, sürekli bir bekçinin beklemesi yayla ile sahil arasındaki göç yaÅŸamı. Bunlar yayladan sahile göç ederken ürünlerini ve bazı eÅŸyalarını sakladığı birer kasadır. Ancak KaÅŸ’a baÄŸlı Bezirgan Mahallesi’nde 250 olan ambar sayısı bugün 100’e düşmüş durumda. Kalanlar da bir bir yok olmaya yüz tutmuÅŸ durumda. Hazırlanacak bir restorasyon projesiyle gelecek kuÅŸaklara taşınmalıdır.”
BU KÖKLÜ GELENEK YAŞATILMALI
KaÅŸ’a baÄŸlı Bezirgan Mahallesi’ndeki ambarların 2012 yılında, KaÅŸ’ın Gökçeören ile Konyaaltı’ndaki Sinan DeÄŸirmeni’ndeki ambarların ise 2013 yılında ‘kültür varlığı’ olarak tescil edildiÄŸini; ancak korumaya yetmediÄŸini kaydeden Naciye Küçük, “Ambar sahipleri basit onarımları dahi yapamadığından ambarların yok oluÅŸu hızlandı. Finike’nin Yazır Mahallesi’nde geçmiÅŸte sayısı 300 olan ancak bugün 150’ye düşen ambarların ve sivil mimari örneÄŸi olan köy evlerinin tespiti ve tescili yapılmalı. Bir Türkmen yerleÅŸkesi olan Yazır Mahallesi tarihi, doÄŸası ve insanı ile birlikte koruma altına alınmalıdır. Likya coÄŸrafyasıyla kesiÅŸen bölgedeki ambarlar, geçmiÅŸin mimari kültüründen izler barındırıyor. Bölgedeki ambarların formu, geçmiÅŸin konut mimarisi ve kaya mezarlarında ya da lahitlerde görülen özgün formlardan izler taşımaktadır. Bu köklü geleneÄŸi yaÅŸatmak, yok olmasının önüne geçmek, gelecek kuÅŸaklara taşımak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluÅŸlarının öncülük yapması gerekiyor” dedi. DHA