TÜİK, ulusal düzeyde Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini üç ayda bir paylaşmakla birlikte il bazlı verileri düzensiz aralıklarla paylaşmaktadır. Mevcut durumda en güncel il bazlı GSYH verisi 2018 yılına aittir ve 2019 yılı il bazlı verilerin ne zaman açıklanacağına dair bir bilgi paylaşılmamaktadır. İl bazlı verilerin bu denli geç ve düzensiz açıklanmamasından doğan ihtiyaçtan ötürü, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 2016 yılında bölgelerin gece uzaya yaydığı ışıkların yoğunluklarını kullanarak il bazlı GSYH değerlerini tahmin etmiştir. Geçtiğimiz haftalarda TEPAV, bu çalışmasını 2019 yılı için güncelleyerek 1992-2019 yıllarını kapsayan il bazlı GSYH değerlerini tahmin etmiştir. Eski yılların gerçekleşen verileri, tahmin değerleri ile kıyaslandığında oldukça tutarlı ve düşük hata payları ile elde edilen bu değerler, TÜİK tarafından yeni veriler açıklanana kadar önemli bir kaynak olarak değerlendirilebilir.

Işık haritası kullanılarak elde edilen GSYH tahminlerine göre en yüksek milli gelire sahip iller İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Antalya, Konya, Adana, Manisa ve Gaziantep olarak sıralanmaktadır. Yukarıdaki harita incelendiğinde de uzaya en fazla ışık yayan bu illerin sanayisi gelişmiş iller olduğunu söylemek mümkündür. Harita, Türkiye genelinde 6. sırada yer alan Antalya özelinde incelendiğinde, Türkiye ile benzer bir dağılımın görüldüğü söylenebilir. Döşemealtı, Konyaaltı, Muratpaşa ve Kepez gibi iş yerlerinin daha yoğun olduğu bölgelerde ışık yoğunluğunun daha fazla olduğunu görülmektedir. TEPAV tarafından tahmin edilen değerlere göre Antalya’nın GSYH değeri 2018 yılında 113,8 milyar ₺ iken bu değer 2019 yılında gelindiğinde 15% artarak 131,2 milyar ₺ değerine ulaşmıştır. Büyüme değerinin hesaplandığı hacim endeksine göre ise Türkiye 2018’den 2019 yılına 0,9% büyürken Antalya 1,3% büyüme sergilemiştir. Antalya’nın GSYH değeri incelenen 1992 yılından itibaren hep büyüme trendi göstermiştir. Özellikle son yıllarda hep 10%’un üzerinde hatta 26%’lara kadar ulaşan milli gelirdeki bu artış, bir tek 2016 yılında Rusya ile yaşanan kriz neticesinde ortaya çıkan turizm sektöründeki düşüşün etkisi ile 2% dolaylarında seyretmiştir. 2016 yılında Antalya’nın GSHY değerinin bu denli ivmesiz artışı, ekonomisinin çok büyük ölçüde turizme bağlı olduğunu göstermektedir.

Ülkelerin milli gelirleri belirlenirken, uluslararası piyasalarla da kıyaslayabilmek adına yerel para birimlerinin kendi değişimleri de dikkate alınmalıdır. TEPAV tarafından yapılan ilgili çalışmada döviz kurlarındaki değişim de göz önünde bulundurularak GSYH ve kişi başı GSYH değerleri Amerikan Doları ($) cinsinden de hesaplanmıştır. Bu bağlamda, Antalya’nın dolar cinsinden GSYH değeri 2018 yılında 24,1 milyar $ iken 2019 yılında 4,2% düşerek 23,1 milyar $ değerine gerilemiştir. Bu bakış açısında Türkiye’de hiçbir ilde dolar cinsinden GSYH değerinde pozitif bir büyüme gözlemlenmemiştir. Nüfus değeri göz önünde bulundurularak hesaplanan kişi başı GSYH değerlerinin dolar cinsinden verileri incelendiğinde de Türkiye genelinde sadece Çankırı ilinde büyüme gözlemlenmiştir. Çankırı’da yaşanan bu değişimde ise nüfusundaki azalış etkili olmuştur. Antalya’da 2018 yılında $9.945 olan kişi başına GSYH, 2019 yılında $9.201 değerine gerilemiştir. Kişi başına milli gelirde yaşanan bu gerileme Antalya’nın orta-yüksek gelir grubundaki yerine bir etkisi olmamıştır. Türkiye’de sadece Kocaeli ve İstanbul yüksek gelir grubunda yer alırken Antalya; Ankara, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Bilecik, Yalova, Eskişehir, Manisa ve Kırklareli ile birlikte bu orta gelir tuzağından çıkmaya en yakın adaylar olarak gösterilmektedir. Antalya, 2007, 2008 ve 2010-2015 dönemlerinde yüksek gelir grubundaki iller listesinde yer alırken 2016 yılı itibarıyla orta-yüksek gelir grubu listesine gerilemiştir. Bu durum Antalya’da milli gelirin nüfusa oranla daha az büyüdüğünü ve kurun etkisini göstermektedir.

2018-2019 döneminde Türkiye’de sadece İstanbul ve Kocaeli yüksek gelir grubunda yer alırken, Antalya, orta gelir tuzağını aşıp yüksek gelir grubuna geçebilme potansiyeli yüksek olan iller arasındadır. İncelenen analizler de göstermiştir ki Antalya’nın ekonomisi büyük ölçüde turizm sektörüne bağlıdır. Turizm sektöründe yaşanan olası bir kriz durumunda ilin ekonomisi çok büyük ölçüde etkilenmektedir. Antalya’nın içinde bulunduğu orta gelir tuzağından çıkabilmesi için yapabileceği en önemli çalışma, ekonomisinde diğer sektörlerin etkinliğini ve katma değerini artırmak olacaktır. Antalya’daki turizm sadece ilin kendisine değil tüm ülkeye çok önemli bir değer kattığı için ilde turizm faaliyetlerinin artırarak devam ettirmenin yanında diğer sektörlerin de etkinliğini artırmak önem arz etmektedir.

Seçil Gülbudak Dil
Müşavir