Girişimcilik ekosistemi Türkiye’de önemi her geçen gün daha da anlaşılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Avrupa ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (Middle East and North Africa-MENA) ülkelerini kapsayan bölge ülkelerine göre kıyaslandığında Türkiye, görece iyi bir performans sergilemektedir. Avrupa’da Almanya, Fransa, İngiltere ve İsveç startup yatırımları konusunda ilk sıralarda yer alırken Türkiye, bu anlamda birçok Avrupa (özellikle de Güney ve Doğu Avrupa) ve MENA ülkelerini geride bırakmıştır. MENA’da İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ile birlikte startup konusunda öne çıkan ülkeler olmuştur. Türkiye’nin jeopolitik konumu, büyük bir iç pazar ve genç nüfusla birleştiğinde, startuplar ve yatırımcılar için büyük fırsatlar sunmaktadır.

Türkiye startup ekosisteminin gelişmesi için önemli çalışmalar yapmaktadır. 2010’dan önce Türkiye’de sadece 6 aktif startup hızlandırıcı program (Hızlandırıcı programlar, hali hazırda mevcut bir girişimin büyümesini hızlandırma konusunda destek sunarlar.) varken bu değer 2018 yılında, yaklaşık 8 katına çıkarak 47’ye ulaşmıştır. 2017 yılında hızlandırıcı programlardaki artışta, KOSGEB’in yurtdışında hızlandırıcı program oluşturan kuruluşları ve bu tür programlarda yer almak isteyen startup’ları desteklemek için başlattığı geniş hibe programının etkisi büyüktür.

Şekil 1 – Türkiye’deki Startup Hızlandırıcı Sayısı, 2010-2018

Kaynak: Startup.watch – Türkiye’nin Stratup Ekosisteminin Durumu, 2019

Hızlandırıcıların yanı sıra startup ekosisteminin gelişmesinde önemli rol oynayan bir diğer aktör ise melek yatırımcılardır. Melek yatırımcı, genellikle, henüz yolun başında olan girişime yani bir iş fırsatına yatırım yapan, işletmelerin büyümeleri ve/veya gelişmeleri için sermaye sağlayan kişidir. 2013 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından başlatılan melek yatırımcı akreditasyon programı ile birçok yatırımcı vergi teşviklerinden de yararlanmış, bu program melek yatırımcı sayısının artmasına önemli katkılar sağlamıştır. Programın ilk başladığı yıl 155 olan melek yatırımcı sayısı, 2018 yılına gelindiğinde 471’e kadar çıkmıştır. Genel olarak incelendiğinde, melek yatırımcıların yaptıkları yatırımlar konusunda Türkiye en parlak yılını toplam 110,5 milyon $’a denk gelen 171 adet yatırım ile 2017 yılında yaşamıştır.

En çok yatırım alan alanlar incelendiğinde ise Fintech (finans teknolojisi) ve Hizmet Olarak Yazılım (Software as a Service – SaaS) alanlarının yatırım adedi olarak öne çıkarken, yatırım tutarı açısından dijital market/dağıtım ile pazaryeri alanlarının öne çıktığı görülmektedir. 2018 yılında Türkiye bu yatırım performansı ile Avrupa içinde 21. iken MENA’da 4. sırada yer almıştır. Yapılan yatırımlar nüfus ile birlikte değerlendirilerek kişi başına düşen yatırım açısından incelendiğinde Türkiye, kişi başına $0,79 ile 54 ülke arasından 49. sırada yer almıştır. Polonya ve Slovakya’nın hemen altında yer alan Türkiye, sadece Bulgaristan, Belarus, Romanya, Ukrayna ve İran’dan daha iyi bir değere sahiptir. Kişi başına düşen yatırım açısından $354 ile Amerika listenin başında yer alırken bunu $311 ile İzlanda ve $310 ile İsrail takip etmektedir. 2019 yılına gelindiğinde ise Avrupa liginde de MENA liginde de konumunu bir sıra üste taşıyan Türkiye, 102 milyon $ yatırım tutarı ve 94 adet yatırım ile Avrupa’da 20., MENA’da 3. sıraya yerleşmiştir.

Şekil 2 – En Çok Yatırım Alan Alanlar (milyon $), 2019

Kaynak: Startup.watch – Türkiye Girişim Ekosistemi 2019

Startup.watch 2020 yılı Türkiye Girişim Ekosisteminin nisan ayında 1. çeyrek, temmuz ayında 2. çeyrek değerlendirmesini yapmıştır. Veriler, Türkiye’nin COVID-19’dan henüz negatif etkilenmediğini göstermektedir. Türkiye’de startup’lar 1. çeyrekte 19,8 milyon $, 2. çeyrekte 29 milyon $ yani ilk 6 ayda toplam yaklaşık 49 milyon $ yatırım almıştır. Bu değerler 2018 yılında yapılan toplam 64 milyon $ değerine oldukça yaklaşmış olup benzer performansta giderse 2019 yılı ile benzer bir trend yakalanabilecektir. Yurt dışındaki 9 girişim 1. çeyrekte 80 milyon $, ikinci çeyrekte 31 milyon $ yatırım almıştır. Ayrıca Amazon’nun Datarow’u satın alması ilk çeyreğin; Zynga’nın 1,8 milyar $’a Peak’i satın alarak Türkiye’nin ilk unicornu olması ise ikinci çeyreğin en önemli gelişmeleri olmuştur. Bunlara ek olarak TechOne Girişim Sermayesi Fonu’nun, Türkiye’den global pazarlara açılma potansiyeli olan teknoloji girişimlerine 5 yıl içerisinde 200 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapmayı hedeflediği bildirerek yeni bir aktörün ekosisteme dahil olduğunu müjdelemiştir. 2020 yılının ilk altı ayında yatırım yapılan alanlar incelendiğinde ise ilk çeyrekte birinci sırada yer alan SaaS’in pandeminin de etkisi ile yerini sağlık alanına bıraktığı görülmektedir. Türkiye girişimciliğe yaptığı yatırımlarla Avrupa liginde 1. çeyrekte 17. sırada yer alırken 2. çeyrekte iki sıra yükselerek 15. sırada yer almıştır. Benzer performansı MENA liginde de sergileyen Türkiye 1. çeyrekte 5. sırada yer alırken 2. çeyrekte 4. Sıraya yükselmiştir.

Son dönemde içinde bulunduğumuz pandemi süreci ile bazı girişimler hizmet portföyüne korona virüs ile savaşı eklerken kimi girişimler de bu amaç ile kurulmuştur. Bu bağlamda Startup.watch tarafından yayınlanan güncel listede korona virüs ile mücadele veren toplam 65 girişim bulunduğu görülmektedir. Bunların %51’i İstanbul’da, %25’i Ankara’da ve %9’u İzmir’de konumlanırken, Kocaeli ve Çanakkale’de 2; Konya, Isparta, Gaziantep ve Erzurum’dan da birer girişimin bu alanda hizmet verdiği görülmektedir.

Yukarıda verilen bilgiler ışığında Türkiye’nin girişim ekosistemini genel olarak değerlendirmek gerekirse, henüz istenen performansta olmasa bile büyüme trendini sürdürmektedir. Melek yatırımcılar ve melek yatırımcı ağlarının da artması ile daha fazla yatırım alarak büyüme-gelişme imkanı bulabilen Türkiye çıkışlı startup’lar, her geçen yıl yurt dışındaki yatırımcıların da dikkatini çekmektedir. Ancak kişi başına düşen yatırım açısından incelendiğinde oldukça küçük bir değerin ortaya çıkması Türkiye için üzücü bir tablodur. Bu nedenle Türkiye hem melek yatırımcı sayısını hem de yurt dışından gelecek yatırımcıların sayısını ve yatırım miktarını artırmak için çalışmalar yapmalıdır. Bu anlamda yapılan daha önceki çalışmaların etkili olduğu yukarıda verilen bilgilerde de açıkça görülmektedir 2020 yılı içinde yurt dışından alınan yatırımlar ve ilk unicorn’un çıkmış olması ülke adına oldukça sevindirici gelişmelerdir. Bulunacak yeni yatırımcılar, geliştirilecek hızlandırıcı ve kuluçka programları girişimcileri teşvik ederken, ülkenin global girişimcilik ekosistemindeki yerini de güçlendirecektir.

Seçil Gülbudak Dil

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Müşaviri