Bu hafta, Global Entrepreneurship Network (GEN) Türkiye ve Habitat Derneği genel koordinasyonunda düzenlenen Global Girişimcilik Haftası etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Biz de bu sebeple Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini incelemek istedik. Startup’ları, genel olarak, bir pazar ihtiyacını giderme amacıyla yenilikçi bir ürün, süreç veya servis sunan, yeni kurulmuş olmakla birlikte hızlı büyüme gösteren özel teknoloji girişimleri/işletmeleri olarak tanımlayabiliriz. Türkiye’de de startup’ların sayısı her geçen gün hızla artmaktadır. Startup sayısının artması, ülkenin teknolojik dönüşümüne katkı sağlarken aynı zamanda teknoloji ihracatını da artıracağı için hem bu anlamda dışa bağımlılığı azaltacak hem de ihracat sofistikasyonu artacaktır.

Türkiye’de startup ekosistemi henüz yeni yeni gelişmeye başlamışken bu ekosisteme ait bilgileri bulmak da oldukça zor. Startup.watch bu anlamda en kapsamlı bilgileri edinebileceğimiz platformlardan biri. Türkiye startup ekosistemi bilgi platformu olan startup.watch bu konuda çeşitli raporlar yayımlamaktadır. Geçtiğimiz hafta Türkiye Startup Ekosisteminin Durumu (2021) ve birkaç hafta önce de 3. çeyrek raporunu yayımladı.

Yayımlanan rapora göre Türkiye startup ekosistemi 2000 yılı sonrası 3 ana döneme ayrılmaktadır. 2000-2009 yılları arasındaki dönem gelişme dönemi olarak adlandırılabilir. Startup yatırımcılarının sayısının az olması nedeniyle bu dönemde başarılı girişimler bile kendi çabaları ile kendilerini geliştirebildiler. 2010-2017 arasındaki ikinci dönemde, ekosisteme melek yatırımcıların, girişim sermayesi fonlarının, kurumsal girişim sermayesinin yer aldığı büyük bir destekleyici aktör akını görülmüş ve bu durum dış yatırım yoluyla büyümeyi başaran girişimlerde artışa yol açmıştır. 2018 yılından günümüze kadar olan dönemi baz aldığımızda ise sıçrama dönemine girmiş bulunmaktayız. Bu dönemde Türkiye’nin ilk unicornu (Peak Games) da çıktı. Devamında ise onu takip eden diğer unicornlara (Dream, Hepsiburada, Getir, Trendyol) tanık olduk. Bu dönemde girişim sermayeleri ikinci fonlarını artırdı ve ayrıca ilk halka arz (Hepsiburada – Nasdaq) gerçekleşti Startup.watch raporunun yayımlanmasının ardından Udemy’nin de Nasdaq borsasında halka arzı gerçekleştiği haberini aldık. Ayrıca Trendyol, son fonlama turunda 1,5 milyar dolar toplayarak şirketin toplam değerini 16,5 milyar dolara çıkartmış ve bu sayede Türkiye’nin ilk decacornu (değeri 10 milyar doları geçen şirket) olmuştur. Bunlara ek olarak birçok ölçek büyütme, küresel pazarlara açılma gibi gelişmeler de yaşanmıştır. Bu son dönemde Türkiye Girişim Ekosistemi, en parlak dönemini yaşamaktadır.

Türkiye’de startup ekosistemini besleyen tüm aktörlerde de yıllar içinde büyük gelişmeler olmuştur. 2010 yılında sadece 6 adet olan startup hızlandırıcı programları 2021 yılının ilk yarısında on kattan daha fazla artarak 69’a çıkmıştır. İnkübasyon merkezleri sayısı da benzer bir artış yaşamıştır. 2010 yılında 8 adet olan merkez sayısı 2021 yılı ilk yarısında 82’ye ulaşmıştır. Yıllar içinde birlikte çalışma alanları yaklaşık 20 kat aratarak 38’e, teknopark sayısı da 73’e yükselmiştir. Hükümetin de KOSGEB, TÜBİTAK ve başka birçok kurumu aracılığı ile startup’lara yönelik programları ve verdiği destekler artmıştır.

2021’in 3. çeyreğinde Türkiye startup ekosisteminde neler yaşandığına hızlıca bakacak olursak:

  • Startup’lar 2021 yılının 3. çeyreğinde 69 anlaşma ile 150 milyon dolar topladı (Toplam işlem hacmi bir önceki çeyreğe göre %80 azaldı).
  • Startup’lar 2021’in ilk 9 ayında 206 anlaşmada 1,4 milyar dolar topladı. (Toplam işlem hacmi yıllık %117, anlaşma sayısı yıllık %49 arttı).
  • 2021’deki toplam anlaşma sayısı (206) tüm zamanların rekoruna ulaştı.
  • Kişi başına yatırım miktarı, 2021’in 3. çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla %80 düşüşle 1.8 dolara geriledi.
  • 2021 yılının ilk 9 ayında oyun dikeyinde her 5 anlaşmadan 1’i imzalandı ve oyun sektöründe toplamda 40 anlaşma yapıldı. İşlem sayısı ve işlem hacmi açısından tüm zamanların rekoru kırıldı.
  • 2021’in ilk 9 ayında her 3 işlemden 1’ine kurumlar ve kurumsal girişim sermayesi fonu katıldı.
  • 2021 yılında yatırım alan kadın girişimcilerin oranı son 5 yılın en düşük seviyesine (%13) geriledi. Kadın girişimcilerin aldığı yatırımların değeri 2021 yılının ilk dokuz ayında tüm yatırımların %1’inden daha azdır (11 milyon dolar).
  • 2021 yılının ilk 9 ayında yapılan yatırımların %82’si 1 milyon doların altındadır. 50 milyon $ üstünde yapılan yatırım sayısı ise tüm yatırımların %3’ünü oluşturmaktadır.
  • Türkiye, melek ve girişim sermayesi fonları yatırımları açısından 3. çeyrekte Avrupa’da en çok yatırım yapılan ülkeler arasında 13. sırada yer alırken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 5. sırada yer aldı. Avrupa’da ilk sırada 8,5 milyar dolar yatırım ile İngiltere, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ise 2,3 milyar dolar yatırım ile İsrail birinci sırada yer almıştır.
  • TechOne, 9 anlaşma ile 3. çeyreğin en aktif yatırımcısı oldu.
  • Alesta Yatırım, 7 işlem ile 3. çeyreğin en aktif kurumsal girişim sermayesi oldu.
  • Keiretsu Forum, 5 anlaşma ile 3. çeyreğin en aktif melek ağı oldu.
  • Türkiye’nin ilk hisse senedi tabanlı kitle fonlama platformu olan Fonbulucu üzerinden 3. çeyrekte 5 anlaşma tamamlandı.
  • Tiko, 65 milyon dolar ile şimdiye kadarki en büyük Seri A yatırımını aldı (Bir önceki Dream Games’ti).
  • İlk kez bir girişim Bilecik’ten yatırım aldı (öz sermayeye dayalı kitle fonlaması yoluyla).
  • Yatırım anlaşmalarının değeri açısından ilk üç sektör: perakende teslimat, oyun ve gayrimenkul teknolojisidir.
  • Aldığı yatırım sayısına göre ilk üç sırada yer alan sektörler ise: oyun, derin teknoloji ve yapay zekadır.

Türkiye’de 2018 yılına kadar görece durağan bir startup ekosistemi varken son 3 yıllık dönemde çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Son birkaç yılda, bir tanesi decacorn olmak üzere 5 unicorn çıkaran Türkiye, bu sayıyı daha da artırabilecek startup ekosistemine sahiptir. En büyük sorunları yatırım almak olan startup’lar için çeşitli melek yatırım ağları ve sermaye fonları artmış olsa da bu konu da her zaman bir talep fazlası olacaktır. Startup ekosistemin gelişmesi için bu ekosistemde yer alan diğer aktörlerin de bu gelişime sunduğu katkının artmasına ihtiyaç vardır.

Seçil Gülbudak Dil

Müşavir