TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği), Türkiye’nin dijital dönüşüme uyum sağlayabilmesi için gereken adımların doğru, zamanında ve hedefe dönük bir şekilde atılmasına katkıda bulunmak amacıyla “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi” çalışmasını yapmaktadır. Bu çalışma Türkiye’nin önemli akademisyenleri tarafından yürütülmekte ve özel sektör temsilcilerinin verdiği desteklerle nihai halini almaktadır. Konu ile ilgili ilk çalışmayı 2019 yılına ait veriler için yayımlayan TÜBİSAD, Türkiye’nin dijital dönüşüm endeksinin zaman için değişimini gözlemlemeyi ve aynı zamanda diğer ülkelerle kıyaslamayı, bununla birlikte Türkiye’nin dijital dönüşüm performansının nasıl artırılabileceğine ilişkin ipuçları sunmayı hedeflemektedir.

Türkiye Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için 5 üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler 2021 yılında dijital dönüşümün biraz daha hızlandığı biçiminde yorumlanabilir. Koronavirüs pandemisiyle birlikte tüm dünyada dijital dönüşümün ivmelendiği bir dönemde Türkiye’nin de dönüşüm hızının artmış olması sevindiricidir. Ancak, Türkiye’nin arzu edilen dijital sıçramayı gerçekleştirebilmesi için bu performans yeterli olmayacaktır. Avrupa Birliği’nin 2030 Dijital On Yıl için koymuş olduğu iddialı hedefler dikkate alındığında Türkiye’nin dijital dönüşüm performansını daha da yükseltmesi gerektiği görülmektedir.

Dijital Dönüşüm Endeksi dört ana bileşenden oluşmaktadır. Bunlar ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm bileşenleridir. Türkiye bu dört bileşenin tamamında üç yıl içinde gelişme kaydetmiştir. Türkiye en iyi performansı altyapı, satınalınabilirlik ve beceriler boyutlarından oluşan yeterlilik başlığında göstermektedir. Bu başlıkta 2021 yılında 5 üzerinden 3,37 puanlık bir performans sergilemiştir. Öte yandan yasal zemin ve işleyiş ile yenilik ve yatırım ortamı boyutlarından oluşan ekosistem bileşeni ise Türkiye’nin dijital dönüşüm endeksini aşağı çekmiştir.

Dijitalleşme hiç şüphesiz güçlü bir altyapı üzerinde gelişecektir. Ancak “Altyapı” boyutu, “Dijitalleşen Ekonomi” boyutundan sonra en düşük performansın görüldüğü boyuttur. Ayrıca “Altyapı”daki iyileşme hızı da düşük hatta 2019 yılına kıyasla daha geridedir. “Satınalınabilirlilik” boyutundaki performans ise güçlüdür ve 2020 yılındaki 4,54 olan değeri 2021 yılında daha da iyileşerek 4,63’e yükselmiştir.

Tüm bileşenler boyutları ile birlikte değerlendirildiğinde en kötü performansın “Yeterlilik” bileşeni altında değerlendirilen altyapı boyutunun “uluslararası internet bant genişliği” başlığında gözlemlendiği dikkat çekmektedir. Altyapı boyutunun değerini aşağı çeken diğer göstergeler ise “elektrik üretimi” ve “güvenli internet sunucuları”dır. Bu göstergeler Türkiye’nin dijitalleşme konusunda daha iyi performanslar elde etmesi için en birincil etmenlerden olan altyapı ile ilgili atılması gereken somut adımların başında gelen alanlara işaret etmektedir. Endeksin genel değerini düşüren bir sonraki boyut ise “Dönüşüm” bileşeni altında değerlendirilen “Dijitalleşen Ekonomi” boyutunun “BİT (Bilgi İletişim Teknolojileri) alanında patent başvuruları (bir milyon kişi başına)” başlığında gözlemlenmektedir. Bu başlığı “Tam zamanlı telekomünikasyon çalışanı (bir milyon nüfus başına)” ve “BİT hizmet ihracatı (% toplam hizmet ticaret)” başlıkları takip etmektedir. Bu başlıklarda son 3 yılda değişim neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu göstergeler Türkiye ekonomisinin dijitalleşmeye henüz tam olarak hazır olmadığını ve bu konuya yeterli kaynak ayırmadığını göstermektedir. Bunlara ek olarak dijitalleşmenin yasal yapısı ile ilgili konular da Türkiye’nin dijitalleşme yolunda önceliklendirmesi gereken konuların başında gelmektedir. “Kanunların uygulanmasında etkinlik”, “Anlaşmazlıkların çözümünde yasal sistemin etkinliği” ve “Kamu kurumları ile olan anlaşmazlıklarda yargı sisteminin adil işlemesi” konuları Türkiye’nin bu endekste düşük notlar alındı diğer başlıklardır. “Fikri mülkiyet haklarının korunması” ve “Lisanssız yazılım oranı (yüklenen yazılımların yüzdesi)” konuları da üzerine çalışmalar yapılması gereken diğer konular olarak öne çıkmaktadır.

Öte yandan Doing Business verileri kullanılarak hazırlanan “Yenilik ve Yatırım Ortamı” boyutunda “şirket kurmak için gereken gün sayısı”, “şirket kurmak için gereken prosedür sayısı” ve “toplam vergi oranı” alt boyutlarına ek olarak Türkiye’nin iyi olduğu bir diğer alt boyut “en yeni teknolojilere erişim”dir. Bu alt boyutlar Türkiye’nin dijitalleşmede en iyi performans sergilediği başlıklardandır. “Yeterlilik” bileşeninin bir boyutu olan “Satınalınabilirlik” Türkiye’nin bu endekste en iyi performans sergilediği boyuttur. Özellikle “ön ödemeli mobil hücresel tarifeler” alt boyutunda Türkiye, 5 üzerinden tam puan almıştır. “Sabit genişbant internet tarifeleri” de 4,77 ile en iyi performans sergilenen başlıklardandır. Bunlara ek olarak 5 puan üzerinden 4,82 ile “Okur-yazarlık oranı 8 (%)” alt boyutu da Türkiye’yi dijitalleşme konusunda yukarılara taşımaktadır.

Raporda Türkiye’nin dijital dönüşümünün hızlandırılması için bazı öneriler de yer almaktadır. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Bilgi ve İletişim Teknolojilerine Yönelik Vizyonun Güçlendirilmesi

  • Dijitalleşme hedefleri ve politikaları, dijital dönüşümdeki hızlanma ve diğer ülkelerin hedefleri dikkate alınarak güncellenmelidir.
  • Dijitalleşme politikaları sadece kamu değil tüm ülke için tasarlanıp hayata geçirilmelidir.
  • Dijitalleşme politikaları, bir bütünlük içerisinde ve kaynak verimliliği dikkate alınarak uygulanmalıdır.
  • Dijital dönüşüm en üst düzeyde sahiplenilmeli ve toplumun tüm kesimlerinin sürece dahil edilmesi için güçlü bir iletişim stratejisi ile desteklenmelidir.
  • Şirketlerin uluslararası rekabette dezavantajlı konuma düşmemesi için yapılacak düzenlemeler uluslararası standartlara uyumlu olmalıdır.
  • Düzenlemelerde Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün farklılıkları dikkate alınmalıdır.
  • İnternete erişim konusunda kişisel verilerin gizliliği ve güvenliği dikkate alınarak mümkün olduğunca özgürlükçü bir yaklaşım benimsenmelidir.

Girişimci Ekosisteminin Geliştirilmesi

  • Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı güçlendirilmeli, anlaşmazlıkların çözümünde yasal sistemin etkinliği artırılmalı, bireyler, sivil toplum ve şirketler kesimi açısından kamu kurumları ile olan anlaşmazlıklarda yargı sisteminin adil işlemesi sağlanmalıdır.
  • Teşvikler ve düzenlemelerle rekabet ortamının iyileştirilmesi, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi hedeflenmelidir.
  • Fikri mülkiyet haklarının korunması güçlendirilmelidir.
  • Kamu ihale kanunu Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünü destekleyici nitelikte değildir. Bu yönde revize edilmelidir.
  • GSYH içerisinde Ar-Ge harcamasına ayrılan payın yükseltilmesi hedeflenmeli ve Ar-Ge politikaları dijital dönüşümü hızlandırmak üzere gözden geçirilmelidir.
  • Başta risk sermayesi olmak üzere finansman kaynaklarına erişim geliştirilmelidir.
  • Kamu, özel sektör ile rekabet eden değil, rekabet ortamını iyileştiren faaliyetlere önem vermelidir.
  • Vergi oranları uluslararası düzenlemeler dikkate alınarak ve sektörle istişare içinde belirlenmelidir.
  • KOBİ’leri bir araya getirecek iş modelleri geliştirilmeli, KOBİ’ler dijital dönüşüm süreçleri konusunda bilgilendirilmeli, yönlendirilmeli ve desteklenmelidir.
  • Tüm sektörlerde yerli teknoloji kullanımını destekleyecek ve önceliklendirecek inisiyatifler oluşturulmalıdır.
  • ARGE ve teknopark teşvikleri uzaktan çalışma modeline göre yeniden düzenlenmelidir.

Altyapı Yatırımlarının Hızlandırılması

  • Başta fiber altyapısı olmak üzere kritik önemdeki altyapı dijital dönüşümün gerektirdiği yeterliliğe bir an önce kavuşturulması için somut hedefler belirlenmelidir.
  • Altyapı yatırımlarının yapılmasını zorlaştıran aksak rekabet koşulları iyileştirmelidir.
  • Veri saklama ve işleme maliyetlerinin düşürülmesi için firmaların platformlar aracılığıyla hareket etmesi sağlanmalıdır.

Nitelikli İşgücü Kaynağının Geliştirilmesi

  • Temel eğitimden başlanarak üniversite eğitimine kadar eğitim sistemi gözden geçirilmeli ve eğitim sisteminin BİT becerisi kazandırma yetkinliği artırılmalıdır.
  • Üniversite eğitim müfredatı, dijital dönüşümün ihtiyaçları dikkate alınarak değiştirilmeli, güncellenmeli ve üniversitelerde yeni programlar açılmalıdır.
  • Nitelikli işgücü ihtiyacının giderilmesi için BİT alanında kadın ve engelli istihdamı teşvik edilmelidir.
  • Eğitim ve insan kaynağı iyileştirmeleri sadece Türkiye’nin değil bölgenin de ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
  • İnsan kaynağının etkin kullanılması açısından kamunun ihtiyaçları proje bazında değil bir bütün olarak tespit edilip çözülmeli ya da bu konuda özel sektör ile işbirliği yapılmalıdır.
  • Dijital yetkinlikleri yüksek kişilerin ülkede kalması ve yurtdışından insan kaynağını çekmek için ücret ve göç politikaları geliştirilmelidir.
  • Yurtdışında BİT alanında çalışan Türklere yönelik ortak projeler geliştirilmelidir.
  • Mevcut işgücüne yeni teknolojilerle çalışabilecek beceriler kazandırılarak verimlilik artışı sağlanmalı ve otomasyon ve yapay zeka uygulamalarının istihdam kayıplarına yol açmasının önüne geçilmelidir.
  • Tüm nüfus için dijital okuryazarlığı arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Seçil Gülbudak Dil

Müşavir