“Bilgi en büyük güçtür.” Francis Bacon

21. yüzyılın iş dünyasında bilgiyi yönetmek, insan ve teknolojiyi bir araya getirmek büyük önem kazanmıştır. Kurumların geleneksel yapılarından kurtularak daha çevik organizasyonlara dönüşmeleri, öncü ve pazarda lider olması oldukça kritiktir. Ortama uygun stratejilerin belirlenmesi ve öğrenmenin gerçekleştirilmesi için en önemli kaynak kurumlardaki insan kaynağıdır.

Kurumlar için bugün az kaynakla daha çok iş fikri deneme, yenilikçi iş modelleri geliştirme, farklı departmanlardan çalışanları bir araya getirerek proje takımları oluşturma, girişimci ve inovatif olma son dönem profesyonel hayatta öne çıkan uygulama ve kavramlar olarak nitelendirmek mümkündür. Çevre koşulları, rekabetin şiddeti ve pazarın gerekliliklerine göre belirlenecek hedefler doğrultusunda stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması için gerekli insan kaynağının sağlanması ise “öğrenen organizasyonlara” dönüşüm ile gerçekleştirilebilir.

Öğrenen organizasyon (learning organization) “organizasyon çalışanlarının yeni bilgi yaratmalarını, bu bilgiyi paylaşmalarını, bunu organizasyonun bilgisi haline getirmelerini ve sorunların çözümünde kullanmalarını esas hale getirmek.” olarak açıklanabilir.

Öğrenen Organizasyonlar kavramı, bir kuruluş içinde insanların ortak aklını harekete geçiren, her bireyi ayrı birer beyin olmaktan çıkarıp büyük bir beyine dönüştüren bir kavramdır. Öğrenen Organizasyonlar, çalışanların kol kaslarını değil, beyin kaslarını çalıştırır. Bugünkü rekabet ortamında yaratıcılık ve akla dayalı stratejiler kazandırıyor. Öğrenen organizasyonlar olgusu, çalışanların okullara gitmesi ya da işyerinin bir okula dönüşmesi değil; edinilen bilginin uygulamaya girmesi ve sonuç yaratmasıdır. Değişen dünyanın yorumlanması ve kuruluşun her düzeyinde yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımların devreye girmesidir.

Organizasyon içindeki insan kaynağının dönemin trendlerine ve gerekliliklerine göre geliştirilmesi ve bu sayede sürdürülebilirliği sağlayacak stratejilerin oluşturulması önemlidir. Bunu sağlamanın yolu kurum içinde sürekli olarak kendini yenilemek, yeni fikirler üretmek, yeni iş modelleri geliştirmek ve yenilikçi olmaktan geçer. Bu bir organizasyon şeklinden öte bir yönetim anlayışı olmakla birlikte, bu durumun kurum kültürü haline getirilmesiyle ilgilidir.

Öğrenen organizasyon olmak için kurum içinde;

  • Ortak vizyon ve amaç oluşturmak
  • Kurum içinde ortak anlayış ve değerler yaratmak,
  • Ortak bir dil oluşturmak önemlidir.

Günümüzde öğrenen organizasyonların önem kazanması bilgi toplumuna geçmemizle de yakından ilgilidir. Belirsizliklerin hakim olduğu hızlı değişim dünyasında organizasyonların en önemli varlığı bilgi olarak görülür. Bu ortamda kurumların sistematik sorun çözme, yeniliklere adapte olma, hızlı test etme, geçmiş deneyimlerden öğrenme, kıyas yöntemiyle başkalarından öğrenme, bilginin hızlı ve etkin şekilde kullanılmasıyla ürün ve hizmetlere yansıtma sahip olması gereken özellikler arasında yer almaktadır.

Bilgiyi bulma, yaratma, özümseme, transfer etme ve yeni bilgi ve ilhamı ürünlere, kararlara ve davranışlara yansıtma bir organizasyonun sahip olması gereken en önemli yetkinlikleridir.

Öğrenen organizasyonların özellikleri şunlardır:

  • Gelişme ve öğrenmeyi esas alan, açık iletişimin olduğu kurum kültürü oluşturmak.
  • İşinde derinlikli bilgi-beceri sahibi, öğrenmeyi bilen, araştıran, kullanılabilir bilgiye nasıl ulaşılabileceğini öngören, paylaşıma açık, sürekli gelişen, yenilikçi, değişime açık ve takım halinde olabilen çalışanlara sahip olmak.
  • İşini en iyi yapanların bilgi, beceri ve tecrübelerinden istifade etmek.
  • İşletme sürecinde öğrenmeyi sürdürülebilirliğini sağlayacak etkili bir eğitim ve gelişim yönetim sistemini geliştirmek.
  • Geçmiş deneyimleri analiz etmek ve sonuçlarından bir şeyler öğrenmek.
  • Sistematik sorun çözebilmek ve yeni yaklaşımları denemek.
  • Kurumsal düzeyde bilgi paylaşım kültürünü inşa etmek.
  • Sahip olunan kurumsal bilgiyi etkin ve hızlı bir şekilde kullanmak ve yönetebilmek.

Öğrenme sonucu oluşan bilgi, işletmeler için rakiplerinin önüne geçme ve onlara göre bir adım önde olma amaçlarını gerçekleştirebilecek stratejik bir girdidir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, öğrenen organizasyonlar ve finansal başarı arasında pozitif bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. İşletmeler, öğrenme kavramının rekabet üstünlüğünü getirdiğini anlamış, öncelikli amaçlarını öğrenen organizasyon olma olarak belirlemişlerdir. Kurumun sahip olduğu entelektüel sermaye ve beyin gücü o kurumun gücünü gösterir.

Rekabet avantajları yakalamak, değişime açık olmak ve inovatif olmak için öğrenen organizasyonlara dönüşmek ve değişen her koşulda gerekli verileri analiz ederek yeni bilgi yaratmak, bunu kurum içinde sorunları çözmede kullanmak için öğrenen organizasyon anlayışını gerçekleştirmek son derece önemlidir.

Kurumsal Gelişim Müdürlüğü

Kaynakça:

https://medium.com/make-innovation-work