40.Grup (Sigortacılık) Meslek Komitesi, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yolcu taşımacılığı (okul servis araçları hariç) faaliyetinde bulunanların Mesleki Yeterlilik Belgesi (SRC) bulundurma zorunluluğu olmadığını, bir kaza anında hem sigorta acentelerinin hem de şoför ve esnafın mağduriyet yaşamaması için Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne (TSB) yazı yazılmasını istedi.

Grup üyelerinden gelen şikayetleri değerlendiren komite üyeleri, bazı sigorta şirketleri tarafından Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yapılan yolcu taşımacılığı faaliyetlerinin 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında değerlendirilerek sürücülerden mesleki yeterlilik belgesi (SRC) istenmesi neticesinde hem sigorta acentelerinin, hem de şoför ve taşıma işi ile uğraşan (okul servis araçları hariç) tacir ve esnafın mağduriyet yaşandığını ifade ettiler.

T.C. İçişleri Bakanlığı’nın ilgili valiliklere gönderdiği yazıda bu konunun açıkça belirtildiğini aktaran komite üyeleri, Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyetlerde kullanılan taşıtlar ile Okul Servis Araçları Yönetmeliği kapsamındaki okul servis aracı olarak kullanılan taşıtların şoförlerinden SRC türü mesleki yeterlilik belgesi aranması gerektiğini hatırlattılar.

Komite üyeleri, Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde yolcu taşımacılığı faaliyetinde çalışan/çalıştırılan şoförler için (okul servis araçları hariç) ilgili belediyece başkaca bir şart getirilmemiş ise, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde belirtilen (SRC) Mesleki Yeterlilik Belgesi şartının aranmaması gerektiğini bildirdiler.

Ancak, herhangi bir hasar anında sigorta şirketleri tarafından farklı uygulamalar yapıldığını belirten komite üyeleri, Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde yolcu taşımacılığı faaliyetinde çalışan/çalıştırılan şoförlerde de (okul servis araçları hariç) (SRC) Mesleki Yeterlilik Belgesi şartının arandığı, bu farklı uygulamaların sektörde hem belirsizlik yarattığı, hem de sigortalılar ve acenteler için mağduriyet yarattığını vurguladılar.

Hasar anında hem sigorta acentelerinin hem de taşıma işi ile uğraşan tacir ve esnafların mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması ve Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB) bünyesindeki sigorta şirketlerinde uygulamada birliğin sağlanması adına gerekli girişimlerde bulunmasını isteyen komite, bu amaçla birliğe yazı yazılmasını istedi.

‘KASTİ KUSUR’

Komite üyeleri, sigorta şirketlerinin herhangi bir hasar olayında rücu hakkını kullanabilmesi için ağır kusur ilkesinin bağlayıcılık taşıdığı ifade ettiler. 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları dahilinde, tam ve ağır kusurun net olarak tanımlanmadığı ve hangi durumların bu kapsamda değerlendirileceği hususunun belirtilmediğini dile getiren komite üyeleri, bu durumda sigorta şirketleri tarafından farklı uygulamalar yapılarak sigortalı mağduriyetlerinin yaşandığı ve sigorta şirketlerince ağır kusurun suiistimal edilebileceğini belirttiler.

Nitekim, sigorta acentelerinden ve müşterilerden gelen şikayetlerden de anlaşılacağı üzere çok sayıda mağduriyetler yaşandığını ifade eden komite üyeleri, teamüllere göre ağır kusur ifadesinin sigortacılıkta ‘kasta yakın’ anlamında kullanıldığını, konunun netleşmesi ve mağduriyetlerin önlenmesi bakımından ağır kusur ifadesinin “Kasti Kusur” ifadesi ile değiştirilmesinin uygun olacağını belirttiler.

Bu çerçevede, bahsedilen konunun değerlendirilmesi ve ilgili mevzuatta ağır kusur olarak geçen ibarenin “Kasti Kusur” olarak değiştirilmesini isteyen komite üyeleri, bu konuda gerekli girişimlerde bulunulması maksadıyla TOBB Sigortacılık Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını istedi.

YABANCI ÜLKE EHLİYETİ

Komite üyeleri, Karayolu Trafik Yönetmeliğinin 88. maddesinde açıkça belirtildiği üzere Türk vatandaşlarının yabancı ülkelerden almış oldukları ehliyetlerle araç kullanmaları konusunun ilgili yönetmelik maddesini hatırlattılar:

1- “Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemizde giriş yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl süre ile araç kullanabilir.”

2- “Altı aydan fazla ülkemizde bulunanların, araç kullanırken sürücü belgelerinin dış temsilcilikler veya noter tarafından onaylanmış Türkçe tercümelerinin sürücü belgesi ile birlikte yanlarında bulundurmaları zorunludur.”

3- “Bir yılın sonunda ülkemizde araç kullanabilmesi için dış ülkelerden alınan araç belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur.”

Açıkça belirtildiği halde ilgili yönetmeliğin bu hükümleri bazı sigorta şirketleri tarafından yanlış yorumlandığını öne süren komite üyeleri, Türk vatandaşı olup yabancı ülkelerden sürücü belgesi almış olanlardan 6 ayın sonunda giriş çıkış yaptığına dair belgeler istendiği ve giriş çıkışını ispatlayamayanlara hasar ödemesi yapılmadığını, bu durumun da sigorta acentelerinin ve müşterilerin mağdur olmasına yol açtığını belirttiler.

Komite üyeleri, hasar anında hem sigorta acentelerinin hem de Türk vatandaşı olup yabancı ülkelerden sürücü belgesi almış olan sigortalıların mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması (Ekteki Yargıtay Kararında olduğu gibi) ve sigorta şirketlerinde uygulamada birliğin sağlaması adına gerekli girişimlerde bulunması maksadıyla Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne (TSB) bir yazı yazılmasını önerdiler.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, komitenin öneri ve isteklerini olumlu bularak gerekli yazışmaları başlattı.