Bloomberg, her yıl dünya çapında en yenilikçi 60 ekonomiyi sıralayan “Blomberg İnovasyon Endeksi”ni yayımlamaktadır. 200’den fazla ekonominin değerlendirildiği endekste, aşağıdaki göstergeler eşit ağırlıklarda baz alınarak ilk 60 ekonomi belirlenmekte ve skorlarına göre sıralamalar yapılmaktadır:

  • Ar-Ge Yoğunluğu: Yıllık Ar-Ge harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı.
  • Patent Etkinliği: Yıllık patent ve hibe başvurularının sayısı ile toplam ve yurtdışındaki başvuruların 3 yıllık ortalama büyümesinin dünyanın toplam patent büyümesine oranı.
  • Yükseköğretim Etkinliği: Yükseköğretime yapılan toplam kayıt, işgücünde yüksek eğitim seviyesinin oranı ve STEM (Science: Bilim, Technology: Teknoloji, Engineering: Mühendislik, Math: Matematik) mezunlarının işgücündeki oranı.
  • Katma Değerli Üretim: İhracata katkı yapan üretim çıktı değerinin GSYH oranı ve kişi başına düşen değeri.
  • Verimlilik: Çalışma çağındaki nüfusun GSYH ve gayri safi milli gelire (GNI) katkısı ve 3 yıllık iyileşme.
  • Yüksek Teknoloji Yoğunluğu: Yerli yüksek teknolojili kamu şirketlerinin hacminin, dünyadaki toplam şirketlere oranı. Yüksek teknolojili şirketlere örnekler: havacılık ve savunma, biyoteknoloji, internet hizmetleri ve yenilenebilir enerji.
  • Araştırmacı Yoğunluğu: Toplam nüfus içinde Ar-Ge yapan profesyonellerin (doktora öğrencileri dahil) oranı.

Sıralanan parametreler ışığında, bu yıl birinciliği ilk kez Almanya almıştır. Yıllar sonra Güney Kore’yi tahtından indiren Almanya’nın, bu derecesi yüksek teknoloji yoğunluğu ve patent etkinliğinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan Almanya’nın bu skorunu artırmak hatta korumak için geliştirmesi gereken konular da bulunmaktadır. Yükseköğretime bağlı parametre, Almanya için geliştirmesi gereken başlıklardan biridir.

İnovasyon Endeksi sıralamasında ilk 10’de yer alan ülkeler incelendiğinde, Ar-Ge ve yüksek teknoloji yoğunluğunun belirleyiciliği dikkat çekmektedir. Yıllardır listenin başında yer alan Güney Kore’yi listenin başlarında tutan Ar-Ge yoğunluğu konusunda, ilk sırada yer alan ülke İsrail’dir. Teknoloji yoğunluğu konusunda ise lider aynı zamanda patent etkinliğinde de 1. sırada yer alan ABD’dir.

Şekil 1 – Bloomberg İnovasyon Endeksi – En Yenilikçi Ekonomiler Sıralamasının 5 Yıllık Değişimi, ilk 10 ekonomi

Kaynak: Visual Capitalist

Türkiye ise bu endekste 2019 yılında 33. sırada yer alırken bu sene 2 sıra gerileyerek 35. sırada yer almıştır. En iyi performansı sırasıyla patent etkinliği ve katma değerli üretim alanında sergileyen Türkiye, en kötü performansı ise verimlilik ve araştırmacı yoğunluğu alanlarında göstermiştir. Bu ikisine ek olarak yüksek teknoloji ve Ar-Ge yoğunluğu da Türkiye’yi aşağı çeken parametreler olmuştur. Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları GSYH’sinin sadece %0,96’sı iken bu değer, Ar-Ge yoğunluğu parametresinde 1. sırada yer alan İsrail’de %4,2 seviyelerindedir. ATSO Araştırma ve Ticaret Geliştirme Müdürlüğü tarafından 6 Temmuz 2020 tarihinde yayımlanan “Türk Tarımının Ar-Ge Merkezi: Antalya” başlıklı yazıda (https://www.atsovizyon.org.tr/turk-tariminin-ar-ge-merkezi-antalya/) değinildiği gibi, Türkiye’de Ar-Ge’ye en fazla kaynak ayıran kesim kamu iken özel sektörün geride kalması, Türkiye’nin Ar-Ge ekosisteminin gelişmesini yavaşlatmaktadır. Zira UNESCO verilerine göre İsrail’in Ar-Ge’ye ayırdığı toplam bütçenin %85’i özel sektöre ait iken bu değer Türkiye’de %50’de kalmaktadır. Benzer şekilde İsrail’de Ar-Ge harcamalarında kamunun payı sadece %2 iken Türkiye’de bu değer %10’a kadar çıkmaktadır. Bu değerler, İsrail’in Bloomberg İnovasyon Endeksi’nde sergilediği performansın bir tesadüf olmadığının bir göstergesidir. Türkiye’de Ar-Ge aktivitelerini her ölçekte ve her sektördeki işletmelere yayılması ile gelişecek Ar-Ge ekosistemi, ülkenin yenilikçilik anlamında en büyük adımı olacaktır.

Tablo 1 – Bloomberg İnovasyon Endeksi’nde Türkiye’nin Sırası, 2020

  Genel Sıra Skor* Ar-Ge Yoğunluğu Katma Değerli Üretim Verimlilik Yüksek Teknoloji Yoğunluğu Yükseköğretim Etkinliği Araştırmacı Yoğunluğu Patent etkinliği
Türkiye 35 63,84 37 20 49 38 28 44 17

Kaynak: Visual Capitalist

Not: *Listenin başında yer alan Almanya’nın skoru 88,21; listenin sonunda (60. sırada) yer alan Makao’nun skoru 46,09’dur.

Yenilikçilik ekosistemi açısında Antalya incelendiğinde, ilin yüksek teknoloji alanında özellikle son yıllarda önemli bir gelişme gösterdiğini söylemek mümkündür. Yükseköğretim ekosistemi açısından da önemli bir potansiyele sahip olan Antalya’da, patent etkinliği performansının altında kalmaktadır. Yine ATSO Araştırma ve Ticaret Geliştirme Müdürlüğü tarafından 19 Haziran 2020 tarihinde kaleme alınan “Patent Sayısını Artırmak İçin Ar-Ge Çalışmalarını Artırmalıyız” başlıklı yazıda (https://www.atsovizyon.org.tr/patent-sayisini-artirmak-icin-arge-calismalarini-artirmaliyiz/), Antalya’nın patent tescilleri sıralamasında Türkiye genelinde 12. sırada yer aldığı, bu anlamda performansını artırmak için Ar-Ge çalışmalarına ve inovasyon kültürünü geliştirmeye yönelik aktivitelere ağırlık vermesi gerektiği vurgulanmıştır.

Ar-Ge, patent, yükseköğretim, yüksek teknoloji ekosistemlerinin gelişmesi beraberinde araştırmacı yoğunluğunun hem artmasını gerektirmekte hem de artmasını sağlamaktadır. Bu anlamda birbirini besleyen bir süreç olan yenilikçilik ekosistemi, bir döngü şeklinde gelişerek önce ilin daha sonra bütünsel olarak değerlendirildiğine ülkenin inovatif gelişimine katkı sağlayacaktır. Gelişen yenilikçilik ekosistemi aynı zamanda verimliliği ve katma değerli üretimi de beraberinde getirecektir. Kısaca, Bloomberg İnovasyon Endeksi kapsamında baz alınan parametrelerin, her biri kendi içinde değerlendirilebildiği gibi aynı zamanda birbiri ile bağlantılı alanlar olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda, inovasyon açısından atılacak her adımın yenilikçilik ekosisteminin her bir parçasını besleyeceği açıktır. Bu nedenle ülke olarak inovasyon alanında gelişme kaydedebilmek için bu ekosistemi ülkenin her iline yayılması; illerde ise her alanda değil ilin kapasitesi ölçüsünde önde gelen alanlarda bu ekosistemin geliştirilmesi gerekmektedir. Antalya için bu alanların başında tarım ve turizm gelmektedir. Antalya, tarım alanındaki Ar-Ge merkezlerinin başında gelirken turizm alanında da inovatif gelişmeler, ilin en önemli gelir kaynağı olan bu sektörde önemli verimlilik ve katma değer artışına katkı sağlayacaktır.

Seçil Gülbudak Dil

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Müşaviri

Kaynaklar

Blomberg

UNESCO

Visual Capitalist